Özgürlüğe ben de 'evet' diyorum!

Başkanlık sistemi ile Jakobenler tarafından bu ülkenin geleceğine konulan ipotekten pek yakında kurtulacağız. Ortalıkta oluşturulan algı sisi hiç kimseyi aldatmasın. Asıl "İstiklal ve İstikbalimizi" bundan sonra kazanacağız.

Bütün yaygaralar, tehditler, terör ve krizler eski düzenin devamını korumaya yöneliktir. Ancak Cumhurbaşkanı'nın da dediği gibi: "Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal".

Başkanlık Sistemi ile gelecek günlerde, dört esas insan özgürlüğü temelinde kurulu bir dünya bulacağımızı umuyoruz:

İlki, ülkenin her kesiminde, konuşma ve ifade özgürlüğüdür. Resmi ideoloji, medya ve sahte aydınların cumhuriyetin kuruluşundan itibaren halka uyguladıkları baskıların son bulması.

İkincisi, ülkenin her yerinde her kişinin istediği biçimde ibadet etme özgürlüğüdür. Bilerek yanlış uygulanan "Laikliğin" baskısından, cenderesinden halkın kurtulması.

Üçüncüsü, ülkenin her yerinde, yoksulluktan kurtulma özgürlüğüdür ve bu özgürlük, her kesime, sağlıklı ve barış içinde yaşamayı temin edecek ekonomik şartların sağlanması anlamına gelir. TÜSİAD vb. gibi devletin kaymağını yiyen beyaz Türklerin saltanatının zeval bulması.

Dördüncüsü, korkudan kurtulma özgürlüğüdür ve bu özgürlük; hiçbir kimseden çekinmeden iradesini, düşüncesini ve fikrini açıkça ifade edebilmesi demektir. Malatya'daki Rektörün klişeleşmiş sözünde; köylü ile aydının oyunun eşit olması ve doğu ve g. Doğuda silah ve metazorik baskılarla seçimlerde iradesine el konulan halkın tam bir serbestlik içinde oyunu tercihi istikametinde kullanması. Sonucunda da "Egemenliğin bila kayd u şart halkın elinde olması". Her türlü Bizans (iç ve dış mihraklar) oyunlarıyla bir asırdır halkın iradesinin gasp edilmesinin artık son bulması.

Bu durum bu ülkede yaşayanlar için artık hayal değildir. Kendi zamanımız ve neslimiz boyunca güçlü bir Türkiye için belli bir temel oluşturur. Bu tür bir Türkiye, diktatörlerin (şeflik diktatoryası ve CHP'nin bu millete giydirdiği faşist ve Kemalist gömlek) bir bombanın patlamasıyla yaratmaya çalıştıkları zorbalık düzeninin antitezidir.

Bu asırlık zorbalara karşı çıkarak daha güzel ve adil bir anlayışı kabul ediyoruz: "başkanlık sistemi".Bu vesileyle temeli atılacak olan iyi bir toplum; mazlumları kucaklayan ve sofrasını mağdur kardeşleriyle paylaşan, bin yıllık örf, adet ve kültürüne yeniden rücu etmiş bir toplum. İslam coğrafyasını bir araya getiren, bütünleştiren ve sadece kardeşlik bağları üzerinde gelişip büyüyen bir toplum. İç kavgalarından kurtulmuş, nifak ve şikak engellerini aşmış bir toplum. Sulhu umumiyi kendi içinde tesis etmiş bir toplum.

Coğrafyamız asırlardır bu beklenti içindedir.

Ve nihayet Osmanlının merkezinde temeli atıldı.

Başta İslam alemi olmak üzere, tüm mağdur, mazlum ve sömürülen milletlere hayırlı uğurlu olsun.