Hava Durumu

Oyum istikrar, istiklal ve istikbal için..!

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2015 18:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2015 18:35

Ben Türküm ama Türkçü değilim, Kürdüm ama Kürtçü değilim, Arabım ama Arapçı değilim, İnsanım ama kafir değilim, mü'minim ama ateist değilim, Müslümanım ama ırkçı değilim. Zira İslamiyet insanı kömür halinden elmasa, şeytanlıktan melekliğe, hayvanlıktan arzın halifeliğine yükselten bir dindir.

İslam olmasaydı karanlık zulmet çukurlarında hayvani bir hayata talim edecektik. Örnek mi istersin; İslam'dan önce Ömer, İslam'dan sonra Ömer. İslam'dan önce vahşi bedevi Araplar, İslam'dan sonra medeniyetler inşa etmiş Araplar. Bu Şems-i İslamiyet ile aydınlanan insanlar gibi; İslam'dan önceki Türkler de; barbarlık ve vahşette zulmetin çukurlarında at sürerken, İslam'la müşerref olduktan sonra yeryüzünde medeniyetler inşa etmiş, çağ kapatıp çağ açmış, İslam'ın sesi ve sembolü olmuş ve ayet/hadislerin mazharı olmuş bir necip millettir. Türkler, bugünkü şeref ve izzetlerini, mecd-ü asaletlerini İslam'a borçludurlar. Bütün Haçlı dünyasının ve dahi onların içimizdeki uzantılarının kin, garaz, fitne, fesat ve düşmanlıkları da Türklerin bu yönüne yani üstlendikleri İslami temsilciliklerinedir. 

Eğer Türkler, "Müslümanlık elbisesini" çıkarırlarsa, kâfir Haçlı dünyasının sadık dostları ve kulları olacaklarına hiç kimsenin şüphesi olmasın. Lozan'daki; Gladistov'un, Klemenso'nun, Wilson'un ve Yahudi HayimNaum'un konuşmalarına bakınız.

Meselâ; Klemenso eline Kur'an'ı alarak, İnönü ve ekibine dönerek;

"-Beyler! Bu kitapta, Yahudi ve Hristiyanlarla dost olmayınız deniyor. Siz bu kitabı hayatınızın merkezinden atmadıkça, sizinle dost olamayız ve anlaşamayız," der.

İngiliz Gladistov da; "İngiliz avam kamarasında Kur'an'ı eline alarak, bu Kur'an Türklerin elinde oldukça, tarih şahittir ki biz onları hiçbir zaman mağlup edememişiz. Şimdi öyle bir karar aldık ki, işte bundan sonra Türkler kendi elleriyle bunun hükmünü yırtıp atacaklardır. Ve bir daha da Türkler eski şevketlerine ve satvetlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları ruh cephesinden öldürmüş bulunuyoruz."

Bugün aynı halleri bir daha yaşıyoruz. Avrupa kıtası, Siyonist dünyası tüm fesat ve mel'anetleriyle üstümüze çullanmışken, memleket yeniden kardeş katliamı ile birbirini boğazlar vaziyetinde iken, "ülke ve vatan menfaatinde" maalesef buluşamıyoruz.

Bugün, "Şahsi arzu, fikir ve düşüncelerimizi" şimdilik dondurarak, tarihi düşmanlarımıza karşı yekvücut, tek bilek ve gür bir ses olup mücadele etmek zamanı. Egomuzu, ihtiraslarımızı, tuttuğumuz fırkamızı bir taraf koyup, Yahudi ve Haçlı zihniyetine karşı koymak zamanı. Olay (A) partisi, (B) Partisi meselesi değil. Yeni bir Sevr ve Lozan'ı bize kabul ettirmek istiyorlar. Bu nedenle Müslüman Türk devletine diz çöktürmek istiyorlar.

Bunun için hükümeti, bu ülkenin harici ve dahili düşmanlarına yedirmemeliyiz. Sevmeseniz bile şimdilik "ehven-i şer" deyip, istikrar, istiklal ve istikbal için hükümete oy vermekle mükellefiz.

Çünkü Türkiye'nin İslam dünyasındaki duruşunun ve haysiyetinin sorgulandığı bir seçimdir bu.

Çünkü bu AK Partiden öte Türkiye'nin bekasının, Müslümanlığının sorgulandığı bir seçimdir bu.

Çünkü bu seçim, Memleket meselesine dönüşmüş bir seçimdir. Rakipler Kemal'ler, Selahattinler, Bahçeliler değil; Lawrensler, Putinler, Merkeller, Holland'lar, David'ler, Netanyahu'lar, Schmidt'lerdir.

Biz tokadımızı Merkel'le beraber Tayyip'e; Netanyahu ile beraber Davutoğlu'na vurmayız.

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.