Hava Durumu

Ortadoğuda ırkçılık tohumları ekiliyor

Yazının Giriş Tarihi: 09.12.2016 09:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.12.2016 09:07

Osmanlı'yı parçalayan unsurlardan olan ırkçılık fikri, Tanzimat'ta müsamaha görmüş ve bu tohumlar ekilmiştir. Ortadoğu'daki Hristiyan Misyonerler, çeşitli kavimlerin arasındaki "ayrılıkları" körüklemişler. Beyrut açılan "Amerikan Protestan Üniversitesi" eğittiği Arap gençlerini aşırı "münkir ve milliyetçi" olarak mezun etti. Bugünkü kan ve gözyaşı bu zihniyetin eseridir.

Aynı parçalayıcı işi, İstanbul'da yine ABD'li Misyonerler tarafından kurulmuş "Robert Koleji" yapmıştır. Bu misyoner ocağı bilhassa Ermeni ve Bulgar çocuklarına "Milliyetçilik " tohumlarını aşılayarak, memleketlerine döndüklerinde isyanlar çıkartmalarını teşvik etmişlerdir. (Dikkat buyurursanız, bugünde aynı hain emeller Şarktaki  meskun vatandaşlarımız,(Irak-Suriye-Türkiye-İran) bilhassa "Kürt" kardeşlerimiz üzerinden oynanmaktadır.)

Lübnan'da açılan Amerikan Üniversitesinde okuyan Arap Gençleri, (Hareketin öncülerinden Nazif Yazıcı ( 1800/1871) ve Butros Bustani (1819/1883) ) Arap Tarihini Garp (Batılı) İlim Zihniyetiyle okuduktan sonra; Arap Medeniyetinin İslam'dan ayrı bir medeniyet olduğu neticesine vardılar.

İbrahim Yazıcı, babasının izinden gitti. Arap vatanperverliği için, Arap ırkının mefahirini öven ve onları Türk İdaresine karşı isyana sevk eden uzun ve ateşli kaside yazdığı zaman şöhreti göklere çıktı.

"Arap ırkçılık hareketi en büyük hızını Beyrut'taki Amerikan Üniversitesinden aldı. Müslüman öğrenciler, burada, en mahir ve desiseli yollardan kendi dinlerine zıt doktrinlerle dolu devamlı telkinlere tabi tutuldular. Bu müfredat o kadar tesirli oldu ki, talebeler son sınıflarda hepsi kendi dinlerine karşı ateşli bir münkir kesildiler.

Hepsinden daha fenası bu yetişen gençler, nesiller boyunca Arap Dünyasının liderliğini yaptılar." (Meryem Cemile)

Aynı el, Araplarda işlerken, diğer taraftan da Osmanlıda fitne ve ırkçılık tohumunu ekmekle meşgul idi. Tanzimat ile birlikte, açılan okullarda, bu defa Türk Liderleri, İslam itikadı yerine, Garp Tipi Milliyetçiliğinin en aşırı ve en mutaassıp şeklini ikame ettiler. İşte bu tarihten sonradır ki, Türklerde Arap olan her şeye karşı kesif bir nefret yayıldığını görüyoruz.

Böylelikle İslam'ın iki büyük unsuru arasına muazzam bir ayrılık ve nefret tohumunu ekerek, tefrikayı ve fitneyi okullar vasıtasıyla aşıladılar.

Burada; Birincisi; bin yıllık bir kardeşliği kestiler.İkincisi; birbirlerine düşman ettiler.Üçüncüsü; İttihad-ı İslam bağlarını kopararak, birlik ve dayanışmayı önlediler.Dördüncüsü; Müslümanları sahipsiz ve hamisiz bıraktılar.Beşincisi; cehaleti Müslümanlar arasında körüklerken, eğitim ve medeniyeti inhisarlarına alarak, kendi okullarında, zeki Müslüman gençleri okutarak, Batı Tapınmasını, gerçek medeniyetin Batı Medeniyeti olduğu düşüncesini beyinlere işlediler.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.