Hava Durumu

Okçular Tepesi

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2016 09:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2016 09:05

Kur'an ve Sünnetin emirlerine uyulmadığında kesinkes bir yenilgiye uğrayacağımızı bize bildiren İslam Tarihi bir çok ibretlik, ders alınacak olaylarla doludur.

Bunlardan birisi de "Okçular Tepesi" vakıasıdır. 

Uhud Savaşı sırasında Efendimiz (asm);

" Ne olursa olsun asla burayı terk etmeyeceksiniz. Bizlerin cesetlerinin akbabalar tarafından parçalandığını görseniz bile yerinizi bırakmayacaksınız", emrine rağmen, sahabelerin bir kısmının önceden yerlerini terk etmeleri nedeniyle, Uhud başta bir zafer olmasına rağmen, nihayetinde bir yenilgi ile sonuçlanmış ve Hz. Hamza (ra), Hz. Mus'ab bin Umeyr (ra) başta olmak üzere 70 sahabenin şehadetine yol açmıştı.

Bugün Müslümanlar olarak Okçular Tepesi'nden, sonra da Kur'an ve Sünnetin terk edilmemesi talimatına rağmen bir çok tepeyi terk ederek büyük bozgunlar yaşadık ve hala da yaşamaya devam ediyoruz.

Sultan Yavuz'un "İttihad-ı İslam" idealini terk ettiğimiz için İslam Coğrafyası askeri ve siyasi emperyalizm ve Siyonizm tarafından işgal edildi. İzzet-i İslam ve namus-u ümmet payimal ediliyor.

"Zekat/nüzür/ sadaka/ faizin haramiyetitepesi" terk edildiği için çarşımız, pazarlarımız, ceplerimiz ve ekonomimiz faizci kapitalist sistemin bozgununa uğradık. Her şeyimizi, tüm maneviyatımızı elimizden aldılar.

Gele gele evlerimize kadar geri çekildik.

SON KALEMİZ EVİMİZ!

Nihayet son kalemiz olan evlerimize de girdiler.

Maalesef analarımız, kimi zaman geçerli bazı gerekçeler ve geçim derdiyle, kimi zaman da diploma sevdasının akademik kariyer planlarının, iş hayatının parlak unvanlarının dayanılmaz bir "ganimet sevdasına" dönüşmesiyle evlerini ve asli görevlerini terk ettiler.

Cav cavlı Batılı hayat biçiminin teşviki ve albenisiyle, analarımızın bu son kalemizden uzaklaşmasıyla birlikte, nesillerimizi tehdit eden asıl büyük facia da başladı.

Evde ana kalmayınca "anaokulları" açtık.

Huzur kalmayınca "huzur evleri" açtık.

Ancak hiçbir "Batılı tedbir" bu bozgunun önüne geçemedi.

Kreşlerin, bakıcıların ve bakım evlerinin bağrında yetişen nesillerimiz kayıp gitti.

Nice gençlerimiz ve gençliğimiz, geleceğimiz televizyonun, internetin, dizilerin pençelerinde kalpleri, zihinleri, paramparça ediliyor.

Bir başka hadisinde ne diyordu Efendimiz (sav):  "Hiç şüphe yoktur ki sizler de sizlerden evvelki ümmetlerin tuttuğu yolu tutacaksınız. Onların izini karış karış, arşın arşın takip edeceksiniz. Bu uysallıkta o kadar ifrata varacaksınız ki, onlar bir kertenkele deliğine girse siz de arkasından gireceksiniz".

Kısacası bizi Jean, Hans, Maria'ya dönüştürdüler, dönüştürüyorlar hala anlamadınız mı?

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.