Hava Durumu

Öğretmenler ve kaybolan milli değerlerimiz! (2)

Yazının Giriş Tarihi: 06.12.2019 06:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.12.2019 06:50

Halk ve kalabalık aynı şey değildir: "Halk değerlerini, dâhili şuurunu, ahlak ve ideal prensiplerini kaybettiğinde kalabalık haline dönüşür. Şuursuz halk, SÜRÜ halini alır.'' (Aliya)

Bugün maalesef Batı ahlaki değerleriyle eğitilen çocuklarımız, (Elbette istisnaları var) kendi kadim medeniyetini;  küçümseyen, alay edici, geçmişte kalmış ve hatta ilkel, kaba, vahşi olarak görmektedir. Batı medeniyetini ise, kutsar, tapar derecede yüceltir bir konuma devşirilmiştir. 

Hâlbuki şark yani İslam medeniyeti;  İnsanı önceleyen, yaratılanı Yaratan'dan dolayı seven ve en büyük hizmeti hemcinsine yapılan yardımdan sayan, kendi egosunu tatmin için değil, toplumun fazilet ve menfaati için yaşamı sürdüren bir MEDENİYETTİR.

DAHA DEĞERLERİMİZ hayatta iken, bir öğretmen ile bir öğrencisinin aşağıdaki tavır ve davranışı, sanırım iddiamıza en büyük bir ispattır. Bugün babasına bile diklenen ve fiziki müdahalede bulunan gençlerimizle kıyas edilmelidir ki milli kültürümüzün ne derece aşındığı ortaya çıksın

Anadolu'nun bir köyünde yaşanmış ve Öğretmenler Günü'nde sosyal medyada yer almış bir olay:

"Fakir öğrencilik yıllarıydı..

Bir gün arkadaşlarımızdan birine babası çok güzel bir kol saati satın almış.

Arkadaşımız bu saatle okula geldi. Hepimiz bu saati çok beğendik.

Düşündüm de; Benim asla böyle bir saatim olmayacaktı ve bu saat benim olmalıydı. Nefsime uydum. Karar verdim ve saati çaldım. Cebime koydum.

Arkadaş saatinin çalındığının farkına vardı, fakat kimin çaldığını anlayamadı.

İlkokul Öğretmenimize durumu anlattı, öğretmen "saati kim çaldıysa çıkarsın, sahibine versin" dedi.

Bu benim için hayatımın en utanç verici anıydı..

Pişman olmuştum, ama söyleyemedim.

Bu durumda öğretmen farklı bir yöntem izledi..

Hepimizi tahtaya dizdi ve gözlerimizi kapattırdı. Ceplerimizi teker teker arayarak saati buldu. Cebimden çıkartarak gerçek sahibine verdi.

Sonra hepimiz gözlerimizi açtık. Yakalanmıştım ve Kalbim duracak gibiydi, herkes bana artık hırsız diyecekti..

Lakin Öğretmen bana hiç bakmadan normal derse devam etti. Olay orda sessizce kapandı...

Yıllar geçti, ben öğretmen oldum ve bir gün bu öğretmenimle karşılaştım. Kendisine;

"Saati çaldığım halde bana bir kelime bile etmeden, yüzüme bile bakmadan olayı kapattınız.

Daha sonra da hususi konuşup ikaz etmediniz, beni hiç incitmediniz,

Neden böyle bir şey yaptınız" diye sordum.

O da bana hayatımda unutamayacağım şu cevabı verdi;

"Siz gözlerinizi kapattığınızda, ben de gözlerimi kapattım."(Alıntıdır)

Türk Maarifi, aslına rücu etsin derken bu ahlakı, bu değerleri, bu bize has ilişkileri kastediyoruz. Bugün bir Japon 3 bin yıllık bir kültürünü, bir Fransız, bir İngiliz yine binlerce yıllık bir kültürünü hala yaşıyor ve okullarında bu eğitimi alıyor. Lakin bizler bırakın bin yıllık kültürümüzü bundan yüz yıl önceki kültürümüzden bile haberimiz yok. Kendi ecdadımıza, kültürümüze bakarken, bir ecnebi Haçlı kafasıyla bakıyor ve yargılıyoruz. Ne kadar hazin ve düşündürücü!!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.