Mümin, müminin aynasıdır!

(Sen kendine bak)

Mevlana’nın anlattığı güzel bir kıssa vardır, şöyle ki:

“Bir gün Peygamberimiz (asm) ile karşılaşan Ebu Cehil, ‘Ben-i haşim soyundan senden daha çirkin yüzlü biri yoktur’ dedi. Peygamber Efendimiz:

‘Söylediğin doğrudur’ cevabını verdi.

Biraz sonra Hz. Ebubekir geldi ve ‘Yüzün güneş gibi parlıyor. Senin  yüzünden daha güzel ve göz kamaştırıcı bir yüz görmedim ya Resulallah’ dedi.

Peygamberimiz (asm) ona da ‘Doğru söyledin’ cevabını verdi.

Orada bulunan ve her iki olaya şahit olanlar; ‘Ey Allah’ın resulü, birbirine zıt şeylerin ikisine de ‘doğru’ dedin, bunun sebebi nedir?diye sordular.

Peygamberimiz:

‘Ben, Allah’ın cilaladığı bir aynayım. Bana bakan kendini görür’ buyurdular.”

Ve nitekim bir hadisindede şu ayna misalini şöyle ifade ettiler:

‘Mümin, müminin aynasıdır’.

Bu hadisten birçok mana, hüküm, kıssa çıkarmak elbette mümkündür. Lakin ben kendi hisseme şöyle bir mesaj çıkarıyorum:

Evvela, güzel bakan güzel görür, güzel düşünür ve hayatından lezzet alır. O halde eşyanın, hadiselerin ve olayların güzel yüzünü görmeli. Kendi hayatımıza olumsuz enerji yüklememeliyiz.Zira negatif enerji ile dolu olanların toplumdaki patlamalarını, agresif hareketlerini, kaba davranışlarını her daim görüyoruz. Bu çirkin duruma düşmekten kendimizi korumalıyız.

İkincisi, iç dünyamız güzelleştikçe, dış dünyayı da güzel görür, farkına varamadığımız güzellikleri fark eder ve şükrederiz. Şükür artıkça şikayetler de azalır. Şikayetler azaldıkça huzur artar ve hayat güzelleşir. Öyle ise huzurlu bir hayatın en önemli bir esbabı da önce iç dünyamızı temizlemekten geçiyor.

Molla Cami’nin şu sözü de aklımıza küpe olsun:

‘Ey gönül; herkese insafsızlıkla kılıç çekenler, sonunda insafsızların kılıcıyla ölmüşlerdir’.