Hava Durumu

Milli bir Anayasa lazım!

Yazının Giriş Tarihi: 16.02.2016 10:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2016 10:08

"Tarih bize gösteriyor ki, İslam ne derece dine temessük etmiş ise terakki etmiş, yükselmiş; ne vakit dinde zaaf göstermiş ise tedenni etmiş, gerilemiştir."

"Bütün peygamberlerin Şarkta gelmesi, kader-i ezelinin bir işaretidir ki, şarkın hislerine ve duygularına hâkim olan dindir."

Bugün İslam âleminin içinde bulunduğu durumda gösteriyor ki; İslam âlemini uyandıracak, şu miskinlikten ve zilletten kurtaracak yine o "histir".

O halde "yeni anayasanın" tartışıldığı bu günlerde bu tarihi hakikati anayasamızın omurgasına oturtmalıyız.

Batı medeniyetinden alacağımız elbette müşahhas örnekler ve güzel uygulamalar vardır. Bunları süzgeçten geçirdikten sonra almakta hiçbir mahzur yoktur. Lakin bu Müslümanlıkla yoğrulmuş memleketin insanı toptan bir "ithalata" karşı çıkmalıdır.

TANZİMAT

Nitekim "Tanzimat'tan" beri hayatımızın merkezine koyduğumuz "Batı Kanunları" ülkemizin gerilemesinden ve bunun da neticesi olan kargaşa ve kavgadan başka ne vermiştir? Ülkemizde hangi sanayi, teknolojik ve ekonomi sahada bir ilerleme kaydedilmiş, söyleyebilir misiniz? Nesillerimiz maalesef muhteşem yalanlarla aldatılmıştır.  Ancak, bakınız Japonya, 1945'lerde atom bombası yedi, yerle bir oldu. Ama bugün Batı teknolojisini alarak, sermaye, zenginlik ve refah açısından Batıyı'da geçmiştir.

Almanya, hakeza 2. Dünya savaşında tarumar oldu, bugün maddi yükselme açısından Avrupa'nın motoru ve dinamosudur.

Oysa biz Ülke olarak bırakın yükselmeyi, ilerlemeyi, içinde bulunduğumuz anarşi ve kaosun da sebebi;"Batı'nın bize medeniyet diye tatbik ettiği "yaşam tarzı" ve her alanda hayata geçirilen "Batı Kültürüdür". Bir Japonya gibi "teknoloji, fen ve sanayini" almak yerine Batı'ını kokmuş, ahlaki değerlerini iktibas ettik. Bu da sağlam vücudumuzu hastalıklı bir hale dönüştürmüştür. O derece ki, kendi aramızda bile ittifak edemez hale geldik, kavga ve anarşi hiç eksik olmadı. Eli içimizde (Kültürel değerleri) olduğu müddetçe ve Milli Eğitim Politikası değişmedikçe de düzelemeyiz.

Bu durumu özetleyen şu Kızılderili atasözü meramımıza kâfidir:

"Eğer bir akarsuda iki balık kavga ediyorsa, biliniz ki az önce oradan bir İngiliz geçmiştir."

ADALET, HÜRRİYET VE MEŞVERET

Yeni anayasamızın ana omurgası şu esasların üzerine oturmalıdır:

 "Velateziruvaziretunuhra", (Hiçbir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Zümer, 7) Bu ayet, hakiki adaleti ve hürriyeti içermektedir. Ana kurallar ve ayrıntılar, dört halife döneminde mevcuttur.

"Ve şavirhumfi'l-emr",(Ve işlerinde de onlara danış. Al-i Imran, 159)

"Feruddul emaneti ila ehliha" (Emaneti ehline veriniz. Hadis-i şerif.)

İşte bin yıldır Müslümanlıkla yoğrulmuş bu memleketin yeni anayasasının ana temeli şukaideler, yani; adalet, hürriyet  ve meşveret, üzerine bina edilmelidir. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.