Kurt, gövdenin içine girdi

Eğitim ile ilgili sayısını bile hatırlayamadığım kadar bu sütunlardan görüş beyan ettik. Artık gerçekten de harekete geçmek zamanıdır. Hükümet bütün gücünü ve enerjisini bu yöne teksif edilmelidir. Zira bu husus ile ilgili yüzyılı aşkındır zamanın münevverleri tarafından görüş ve tavsiyeler yapıla gelmiştir.

Anlayamadığım bir şey var: bu kadar fikir serdedilmesine rağmen ve bu düşüncelerin haklılığı da hükümetler ve iktidarlar (sağ kesim) tarafından kabul edilmesine rağmen neden bugüne kadar bu konu ameliyat masasına bir türlü getirilmedi ve getirilemiyor?  Acaba, bu da "Ayasofya" gibi derin bir problem olmasın mı? Ben de buna gerçekten inanmaya başladım!

Kardeşim! Bugünlerde yeni bir kurtuluş savaşı içindeyiz. Dört bir tarafımız laik ve Haçlı zihniyetlerle çevrilmiş durumda. Her yeni güne, yeni bir cephe ile ve yeni bir saldırı ile giriyoruz. Amansız ve iflah olmaz hıyanetlerle karşı karşıyayız. En büyük hançeri de dost bildiklerimizden yiyoruz. Düşman bütün kuvvetini ve kudretini, bizden devşirdiği kuvvetlerden elde ediyor. En büyük gücünü de daha bıyıkları yeni yeni terlemiş bu vatanın çocukları oluşturuyor. Yani anlayacağımız, iyi bir maden bulmuş, bizi bize kırdırtıyor.

Artık isimlere ve resimlere bakıp hayıflanmak zamanı değil! Ne pahasına olursa olsun, neşteri vurmakla mükellefiz ve mükelleftir hükümet.

Kulaklarımızı Batıdan gelecek her türlü mel'un sese kapatmalı ve hak bildiğimiz yoldan yürümeliyiz.

KİMDİR AHMAK?

Unutmayalım ki, Hz. Peygamber; "bir mümin iki defa aynı delikten sokulmaz", diyerek bizleri ikaz ediyor. Değil iki defa onlarca, yüzlerce defa batının akrep zihniyetlileri tarafından sokulduk ve hala da sokuluyoruz.

Asıl hayretim şu ki; bu kadar aldatılmasına rağmen, hala bir kısım (laik Kemalistler) kesimler tarafından, Batıdan bir destek ve muavenet elinin geleceği ümidini taşıyanların var olmasınadır. Ben bu beklenti içinde olanlara kusura bakmasınlar, insan bile diyemiyorum. Bu aklın dibe vurması, ahmaklığın da en alt mertebesi demektir.

Bakınız Üstadın ifadesiyle ahmak kime derler: "...Kurt, gövdenin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki, cemiyetin bünyesi buna dayanamaz. Çünkü düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder..."

Evet düşmanını dost zanneden ahmaktır. Ve böyle ahmaklardan da hizmet bekleyenler de ahmakul humakadır.

Peki ne yapılmalı? Cevabını yüzyıl önce veren bir Osmanlı münevverinden haftaya verelim.