Hava Durumu

Korona ve batı teknokrasisinin çöküşü!

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2020 06:30

"Her milletin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar ne de bir an ileri gidebilirler".  (Araf, 34)

Evet, nihayet "kan, gözyaşı ve zulüm" üzerine oturmuş "hazır batı milleti/ medeniyetinin" çöküşüne tanıklık ediyoruz.

"Allah'ın öteden beri işleyip duran kanunu (budur). Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın." (Fetih, 48/23)

Peki, öyleyse uygarlıkların çökmesine yol açan bir sebep olacaktır. Çünkü bizler, sebepler âleminde yaşıyoruz. İşte bu hususta medeniyetlerin çöküşüne ilişkin üç determinist görüş görüyoruz:

  1. Evrenin saatinin ilerlemesinden ya da yeryüzünün yaşlanmasından kaynaklandığı teorisi.
  2. Medeniyetlerin de yaşayan bir organizma gibi yaşam sürelerinin olmasına dayanan, bu yaşam süresinin doğanın biyolojik kanunları tarafından belirlenmiş olduğu teorisi.
  3. Çöküşün medeni atalarının çok uzun bir hikâyesini barındıran soyağaçlarının bir sonucu olarak, bir medeniyette katılımda bulunan bireylerin niteliğindeki bozulmadan ileri geldiği iddiasındaki teori. (A. Toynbee)

Sebepler ve teoriler ne olursa olsun; BATININ ÇÖKÜŞÜNÜ,  bugün olabildiği şiddetle maddeten ve manen teneffüs ediyoruz.

Şu an, yeryüzünün bir numaralı gündemi olan "Kovit-19 virüsü" nün, insanın üzerindeki "semptomlarını", TV'lerden dehşetle dinliyoruz; yakında da insanoğlunun oluşturduğu uygarlığın da nasıl "çöktüğünü" de göreceğiz.

İnanılmaz derecede artan bir eğimde, bu felaketi andıran olayların çabuk çabuk geçişi, geleceğimize ilişkin karanlık bir şüpheyi haber vermektedir.  Ve bu şüphe inanç ve umudumuzu baltalamakla bizi tehdit ediyor. Üstesinden gelemeyeceğimiz bir meydan okumayla karşı karşıyayız.  Kaderimiz hatalarımızı anlamamıza, pişmanlığımıza ve dualarımıza bağlı.

BİR RÜYA GÖRDÜM!

"Bir rüya gördüm; rüyamda paçavralara sarılı bir adam vardı, belli bir yerde duruyor, yüzü evinden uzaklara dönük, elinde bir kitap ve sırtında koca bir yük. Baktım ve kitabı açtığını ve içinde bir şeyler okuduğunu gördüm. Okudukça ağladığını, titrediğini ve içinde daha fazla tutamayarak , yürekler acısı bir ağlamayla patladığını gördüm. Şöyle haykırıyordu:

Ne yapmalıyım?

Kesin duyum aldım ki, semadan gelen bir yangın şehrimizi yakacak, bu korku dolu yangında, eğer ulaştırıldığımız bir başka çıkış yolu (ki henüz göremiyorum) bulunmazsa; ben, sen karım ve siz sevgili bebeklerim, sefil bir halde mahvolacağız..." (A.Toynbee.)

Yukarıdaki ifadeler, Yunan ve Doğu medeniyetleri üzerine önde gelen tarihçilerden Arnold Toynbee'ye ait.  Mr. Toynbee, Batı medeniyetinin çöküşünü, korkunç sonunu,  "Tarih Bilinci" adlı eserinde hikâye ediyor.    

Teknolojik uygarlıklar, konforu yaratabilir, fakat ruhu yaratamazlar. Nihayetinde ruhtan yoksun, vicdanı taşlaşmış, sadece ve sadece hayvani ve nebati duygularının peşinden koşturmayı hedefleyen bir medeniyet, eninde sonunda çökmeye mahkumdur. Bu bir İlahi kuraldır. Batı alemi de bundan kurtulamaz.

HER ÖLÜMDEN SONRA YENİ BİR DİRİLİŞ!

"Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez. Allah, bir topluluğun kötülüğünü dilerse o kötülüğü geriye atmaya imkan yoktur ve onlara, ondan başka bir yardımcı da bulunamaz." (Rad.11)

"Teknokrasinin çöküşünün, insani ve manevi değerlerin tekrar doğuşu takip edecektir. Bu muhteşem ışık büyük ihtimalle doğudan , Asya'dan doğacak. Doğunun insanları, hayatın ve ruhun karanlık yönlerini, teknolojik uygarlıkların makinelerini kontrol altında tutacaklar."  (V. Gheorghiu )

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.