Hava Durumu

Kimdir bunlar? Milliyeti, menşei ve cibilliyeti nedir bunların?

Yazının Giriş Tarihi: 22.10.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.10.2021 07:30

(Bayraktar'ın Anısına)

"Bu ümmetin bidayet-i neş'etinde mühimmatı yok, silahı, savaş malzemeleri gayet sınırlı iken, yükselip ilerlemesine set çekmek isteyen kavimleri, devletleri devirip yürüdüler, memleketlerini teshir ettiler. Ne Mecusilerin kazdıkları hendekler, yükselttikleri burçlerazimlerine engel oldu; ne de Romalıların kaleleri, istihkâmları onları geri çevirdi, iklim değişikliği, düşmanın çokluğu ve serveti metanetine halel iras edemedi. Rastladıkları meliklerin azameti (tıpkı bugünkü ABD gibi), büyük devletler, önlerine çıkan kavimlerin sanayi, fenleri, teknolojisi onları ürkütmedi. Elhasıl hiçbir kanun, nizam ve siyaset onların seyrini, yürüyüşünü durduramadı. "

"Diyarına girdikleri kavim, evvela onları hakir görür, böyle küçük bir gurubun bu kadar büyük bir devleti sarsacağını, onları bulundukları mevkiden, konumdan mevcudiyetini sileceğini asla hatırına getirmezdi. Lakin akla gelmeyen şeyler tamamen vukua geldi. Bu ümmet-i merhume de o zaafıyla beraber hiçbir ümmetin nail olmadığı mefahiri elde etti.  Allaha karşı akd eylediği ahit ve misak üzerinde sabit kalarak bu sebatın dünyada mecd ve izzet, ahirette sermedi bir saadet suretinde mükafatına mazhar olan bir kavim ne büyük bir kavim, ne bahtiyar bir ümmettir." (M.Akif Külliyatı cilt 6/s.122)

İşte bir zamanlar böyle olan bir ümmet, gele gele varlığını ve mevcudiyetinin bekasını, maalesef bugün o "düşman ve küffar devletlere" yaklaşmakta, takarrüpte görüyor.

Bu ne musibettir, bu ne felakettir! Bu çöküşün sebebi nedir? Allah'ın Müslümanlara va'd ettiği o parlak "istikbal ve izzet" hakkında ki zannımızı değiştirecek miyiz? Neuzubillah! Rahmet-i İlahiden ümidimizde aldanmışız mı diyeceğiz? Ve o kadar ayet ve hadislerle tekid edilen bu parlak istikbalden ve va'di nusretten şüpheye mi düşeceğiz?

İşte böyle fikri ve fiili uçurumlar, girdaplar içinde çalkanırken, bir mümin ve muvahhit kulunun Hızır gibi müthiş bir kuvvet-i iman ile ortaya çıktığına şahit olduk:

 Allah'ın ümmetlerin seyri için bir takım sabit ve değişmez kevnî kanunlar va'z ettiğini, bunların kat'iyyen değişmez olduğunu, bunlara uyan fert ve milletlerin ilerleyip terakki edeceğini, uymayanların tedenni edip, düşmanlarının ayakları altında zillete düçar olacağını" (ahzap 62), ve bu nedenle  ömrünü bu "fıtrî şeriata" sarf ile vakfettiğini gördük. Büyük bir umut ve ümit ile, müthiş bir iman ve inanç ile çıkılan bu yolda Cenab-ı Hakkın va'dinin semerelerini çok kısa bir zaman içinde, ülke olarak  toplamaya başladık. Öyleki bu kadar kısa zamanda bu kadar mesafe katedilmesi karşısında dost ve düşman kimseler hayretlerini gizleyemiyorlar. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya...vb. ülkeler bugün bu başarı karşısında açık-gizli platformlarda takdirlerini ifade ettiklerini görüyoruz.  "Haza min fazli rabbi". 

Bu muazzam başarı, bir şeyi daha aşikâr etmiştir ki, o da şudur:

Ülkemiz içinde bir kesim yerli gözüken kimselerin, harici düşman ve küffardan daha katı ve şedit bir şekilde milletin terakkisinden rahatsız olduklarını, her türlü engel, mani ve kaos çıkartmakla bu gidişatı durdurmaya çalıştıklarına da açıkça şahit olduk, oluyoruz.

Kimdir bunlar? Milliyeti, menşei ve cibilliyeti nedir bunların?

 Uzun yıllar boyunca ülkesine takoz koymuş, halkının iman ve inancıyla iblisane mücadele etmiş bu hizb-i kalilin bütün hücreleriyle millete deşifre edilmesi gerekir ki, bünyan-ı millet bu illetten, bu hastalıktan ebediyen kurtulsun?

Bunu beklemek şu millet-i merhumenin en tabii hakkıdır!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.