Hava Durumu

Kafiri Müslüman'a tercih etmek!

Yazının Giriş Tarihi: 15.03.2019 10:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.03.2019 10:50

Aslında her şeyin aşırısı kötüdür, tehlikelidir. Bilhassa ülke olarak içte "siyasallaşmanın" sürekli fertlere, açıktan veya beyin altından yüklenmesinin çok hem de pek çok zararlarını ve tehlikelerini yaşamış bir milletiz. Diyebilirim ki,10 milyonlarca km2'den 780 bin km2'ye düşmemizin belki de en büyük sebebi dâhildeki aşırı siyasetten kaynaklanmıştır. Tabii ki, bu ülkenin kadim düşmanları da bundan sonuna kadar faydalanmış ve binlerce yıllık ideallerini gerçekleştirme imkânı elde etmişlerdir. Öyle bir kumpas kurulmuştur ki, aradan geçen asırlara rağmen bu senaryo hassas bir saat gibi hala işliyor. 

Maddeten ve siyasetten politikanın fertlere ve ülkenin tümüne yayılmasının zararlarını sadece "Dünyevî" olarak da değil, aynı zamanda "Uhrevi" olarak da manen çektik ve çekiyoruz. İşin maddi ve sosyolojik/psikolojik boyutunu erbabına havale edip; biz bu yazımızda daha çok "ahiretimize/ebedi hayatımıza" yönelik tehlikelerine dikkat çekmek istiyoruz. Bu hususta da Kastamonu Lahikasında geçen, Said Nursi'nin talebelerine ikaz amaçlı yazdığı mektubun bir parçasını sadeleştirmeden olduğu gibi takdim etmek istiyorum:

"Sual: Bize verdiğiniz cevapta diyorsunuz: Siyasî geniş daireleri merakla takip eden, küçük daireler içindeki vazifelerinde zarar eder. Bunun izahını istiyoruz.

Elcevap: Evet, bu zamanda merakla radyo (medya) vasıtasıyla ciddi alâkadarâne küre-i arzdaki boğuşmalara merak edip bakanlar, dikkat edenler, maddî ve manevî pek çok zararları vardır. Ya aklını dağıtır, mânevî bir divane olur; ya kalbini dağıtır, manevî bir dinsiz olur; ya fikrini dağıtır, mânevî bir ecnebî olur. Evet, ben kendim gördüm:

Akılları Geveze ve Kalpleri Serseri Etmek..

Lüzumsuz bir merakla mütedeyyin iken âmi bir adam, bir de ilme mensubiyeti varken, eskiden beri İslâm düşmanı olan bir kâfirin mağlûbiyetiyle ağlamak derecesinde bir mahzuniyet ve Âl-i Beytten seyyidler cemaatinin bir kâfire karşı mağlûbiyetinden mesruriyetini gördüm. Böyle âmi bir adamın alâkası, bir geniş daire-i siyaset hâtırı için böyle kâfir bir düşmanı, mücahit bir seyyide tercih etmek, acaba divaneliğin ve aklı dağıtmaklığın en acip bir misali değil midir? Evet, haricî siyaset memurları ve erkân-ı harpler ve kumandanlara bir derecevazifece münasebeti bulunan siyasetin" geniş dairelerine ait meseleleri bütün vatandaşlara indirgemek ve sürekli siyaset pompalamak, halkılüzumlu vazifesinden geri bıraktırmakla... onları meraklandırıp ruhlarını serseri, akıllarını geveze ve kalplerini de serseri etmek ve mânen öldürmekle dinsizliğe yer ihzar etmek tarzında, merakla, onlara göre lüzumsuz siyasi meseleleri televizyon, radyo ve basın yoluyla ders verip dinlettirmek, Müslümanların toplumsal hayatına öyle bir zarardır ki, ileride vereceği neticeleri düşündükçe tüyler ürperir.

......

Evet, büyük tuzağa düşmemek için talebelerinin ifadesine göre, açıktan oyunu DP'ye verecek kadar da hassas olan bir İslam âliminin, siyasetteki ölçüsüne bugün daha çok ihtiyacımız olduğu bir vakıadır. Siyasiler kızmasınlar; oy vermek ayrıdır; meydana çıkıp da birbirine kılıç sallamak ve siyaseti için dış düşmanların yanında yer almak ayrıdır. Hiç olmazsa siyasi tansiyonu AB'deki (Vatandaşların ilgisi açısından) siyasi tansiyon seviyesine, ruhsal huzur açısından indirgemeliyiz. Aşırı siyasi yüklemelerin grizu patlamalarına yol açtığını söylemeye gerek var mı?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.