Hava Durumu

İslam ordusu ve Batı medeniyeti!

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2016 09:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2016 09:05

Türkiye'de toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi, teşkilata üye 56 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. İnşallah bu yeni aktif bir dönemin de başlangıcı olur. Zira yıllardır Batılıların hegemonyasında nerede ise ruhlarını ve izzetlerini kaybeden İslam dünyası, ilk defa "tek yürek ve tek ses" ve "Haçlı alemine" karşı biz de varız diyerek, bir fotoğraf verdiler. 

Burada bu birliktelik ve ittihadın dünyaya ilanı Müslümanların geleceği açısından birçok yenilikleri ve güzellikleri barındırdığının göstergesidir. Yıllarca münafıkane oyunlarla aldatılan bu "mağdur ve mazlum dünya", artık uyandığını,, gerçekleri fark ettiğini, karşısındakilerin iki yüzlülüğünü çıplak bir şekilde gördüklerini yüksek bir sesle dünya kamu oyuna ilan ettiler.  Bu aynı zamanda strateji değişikliğinin de işaretidir.

İslam dünyası körü körüne takıldığı, insaf ve vicdandan yoksun Batı dünyasından nihayet dönerek kendi içinde "kuvvet ve birliğini" inşa ederek yepyeni bir güç olarak ortaya çıkmıştır. bu güç dünya ve olayları bundan sonra inşallah "İslam perspektifinden değerlendirerek; hem kendisinin sömürülmesini ve hem de mazlum ve mağdur diğer ülkelerin de sömürülmesine karşı bir ümit olacaktır. Şayet "İslam adaleti, eşitliği ve hürriyeti" bu teşkilatın ana omurgası teşkil ederse ki - Özellikle Türkiye'nin bütün gayretler ve çabaları bu yöndedir-  bundan sonra Batının sömürge ve hegomonik ilişkileri çok büyük bir darbe alacak ve belki de oluşturdukları sistemin çatısı gümbür gümbür yıkılacaktır.

BAZEN RAHMET, BELA VE MUSİBET ŞEKLİNDE TEZAHÜR EDER

Batı dünyasının, bunca yıldır fitne ve fesat üzerine kurdukları çarklar çatırdamaya başladı. Döktükleri kan ve gözyaşı selinde maddeten olmasa bile manen boğulacakları bir döneme girdiler.

Elbette hiçbir şey ilânihaye devam etmez. Her çıkışın bir zevali vardır. Şu andaki göstergeler Batı medeniyetinin eksiye doğru gittiğini, inişe geçtiğini ve dibe vuracağını gösteriyor. Batı medeniyeti dibe vururken, İslam medeniyetinin yeniden yükselmeye başladığını da görmeye başladık.

Demek ki bu noktaya gelmek için, birçok bela ve musibeti yaşamak gerekiyordu. Bazen rahmet, bela ve musibet şeklinde tezahür eder.

Temennimiz; İnşallah dökülen bunca kan ve gözyaşı İslam dünyasının gözünün açılmasına, dost ve düşmanını tanımasına ve en nihayet birliğine ve ittihadına vesile olmuş ve olacaktır...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.