İktidara ve Türk milletine, devletine kurulan tehlikeli tuzak!

“Aslanın biri uyuz olur, halsiz kalır. Kendisine hizmet eden bir tilki vardır. Aslana, bu illetin, bu halsizliğin eşek yüreğiyle kulağını yerse geçeceğini söyler.

Aslan, tilkiye, bir eşek kandırıp getirmesini söyler. Tilki gidip zayıf bir eşek bulur, onunla konuşmaya başlar; zayıflığın sebebini sorar.

-Eşek, sahibim çok yük yüklüyor, yiyeceğimi de az veriyor der.

-Tilki, seni bir çayırlığa götüreyim de orada ye, iç, canlan deyip eşeği kandırır, aslanın yanına götürür. Aslan ona saldırsa da başaramaz ve eşek kaçar.

-Tilki, aslanın haline şaşar, sebebini sorar.

-Aslan, halsizliğini itiraf etmekten utanır. Kullar der, padişahların işlerindeki hikmeti bilmezler; sen yine git, o eşeği kandır, buraya getir, der.

-Tilki, tekrar eşeğin yanına gider ve der; gördüğün aslan değildi, orada otlayan, kuvvetlenip aslana dönen bir eşekti deyip onu kandırır, aslana götürür.

-Aslan, bu sefer eşeği paralar; ben der, gidip bir yıkanayım.

Aslan gidince, tilki, eşeğin kulağıyla yüreğini yer.

Aslan gelip, eşeğin kulağıyla yüreğini bulamayınca, tilkiye, bunun yüreğiyle kulağı nerede der?

-Tilki, yoktu der.

Kulak duyma organıdır, yürek de düşünce organı; onun yüreğiyle kulakları olsaydı, ilk saldırıyı görüp kurtulduktan sonra tekrar bana kanıp buraya gelir miydi hiç?”

Bugün içinde bulunduğumuz hali “Kelile ve Dimne”den bu hikâye ile anlatmak istedim.

Kemikleşmiş jakoben kitle

Öyle anlamaz duygulardan oluşmuş, kulakları olmayan, etraftaki olan biten hadiseleri duymak istemeyen, dünyanın içinde bulunduğu ekonomik, mali, tedarik sıkıntıları görmeyen ve görmek istemeyen bir kitle var içimizde. Her türlü algıya açık, sürü gibi yönlendirilmeye müsait olan bu “kemikleşmiş kitle” maalesef ülkenin geleceği hakkında akl-ı selim sahiplerini de endişelendiriyor. Geleceğimize ait olumsuz düşüncelere bizi sevk ediyor. Ne olursa olsun, yeter ki, iktidar düşsün, gerisi beni ilgilendirmez ideolojik saplantı içinde hareket eden, sürü psikolojisiyle yönlendirilen, azınlık bir kitle.

İktidarın alternatifi olarak sahneye sürülen gurup ise; geçmişte yıllarca bu ülkenin ekonomik bütün imkânlarını, kazancını, alın teri olan bütçesini teröre, silaha ve toprağa, mermiye gitmesine sebep olmasa bile çözüm bulamamış bir zihniyet.

Diğeri de, kabiliyetsiz, yeteneksiz, iki koyunu gütmekten aciz, ülkelerin sanayideki, ekonomideki kalkınma hamlelerine gözlerini kapayan; sadece ve sadece tiyatroya, sahnelere, sanatçılara, eğlence ve kokteyllere, törenlere, bol bol nutuk ve alkışlara odaklanan, ülkenin geri kalmışlığını, fakr u zaruretini dert edinmeyen, koltuklarda çocuklar gibi kurulan bir jakobendikkesim. Şimdi bu muhalif kitleyi yeniden parlatıp sahneye sürmeye çalışan ve fırsatı kaçırmak istemeyen harici emperyalist devletler de, avucunu yalayarak her türlü algı oyunları ile yukarıda bahsettiğim kitleyi yönlendirmek ve iktidarı alaşağı etmek için tüm şer oyunlarını sahneye sürmekle meşgul; bu tabloyu görmemek için kör ve aptal (eşek) olmak lazım.

Bakalım, bu hamlelere karşı iktidar nasıl cevap verecek. Bu defa işin içinde dünyanın büyük şeytanı ABD aveneleri olan AB ile bu devletleri her açıdan kullanan Siyonist İsrail de var.

Büyük bir soğuk savaş ile karşı karşıyayız. Bu oyun, bu tuzak iktidar tarafından behemehâl bertaraf edilmelidir. Hükümet mensupları da halkın bu tuzağa sürüklen dirildiğini görmeli, ilk yıllarındaki gibi, iktidarın zevk ve sefa sürmek yeri olmadığını fiilen göstermelidir.