İdareci çobanlık yapmalı, kurtluk değil!

Asırlarca adaletle hükmünü sürdüren bir medeniyetin, bir ecdadın çocuklarıyız. Böyle bir ecdadın evlatları olmakla ne kadar da övünsek azdır. Zira geriye, maziye dönüp baktığımızda yüzümüzü kızartacak, dünyanın önünde utançla eğdirecek bir şeni, çirkin fiil ve icraat bulamayız. Lâkin medeniyeti inhisarları altına alan Avrupa'ya baktığımızda ise; tarihleri vahşet, dehşet, kan, gözyaşı, gasp, talan, sömürü vb. mel'anet dolu bir tablo ile karşılaşırsınız.

Ecdadın böyle güzel ve hayırlı icraatlar işlemesinde başta dinimiz, örf ve adetlerimiz ve kültürümüzün büyük bir etkisi olduğunu görüyoruz. Bu etki sadece fert ve sosyal hayatta değil; aynı zamanda yönetimde de ağırlığını hissettirmiştir. Bu noktadan mazimize baktığımızda, dünya sultanlarının karşısında birer uyarıcı vazifesini gören daima "maneviyat sultanları", hep var olmuştur. Tabii ki, karşılığı olarak; uzun müddet bir Devlet-i Âli'ye olarak tarihte hak ettiğimiz yerde yerimizi almışız.

İşte Mevlana Hazretleri ile Sultan Keykavus arasında geçen ilginç bir olay:

"Bir gün Sultan İzzettin Keykavus, Mevlana Hazretlerini ziyarete gitmişti. Mevlana ona gerektiği gibi iltifat etmeyip, dersi, müritleri ve nasihatlerle meşgul oldu. Sultan:

• Mevlana Hazretleri bana bir nasihat versin, dedi.

Mevlana buyurdu ki:

Sana ne öğüt vereyim? Sana çobanlık emretmişler, sen Kurtluk ediyorsun. Sana bekçilik emretmişler, sen hırsızlık yapıyorsun. Allah seni sultan yaptı, sen şeytanın sözleriyle hareket ediyorsun..

Sultan ağlayarak dışarı çıktı. Medresenin kapısında başını açıp tövbeler etti ve şunları söyledi:

• "Ey Allah'ım! Mevlana Hazretleri bana sert sözler söyledi. Ben zavallı kul da bu alçak gönüllülüğü senin padişahlığından ötürü gösteriyor ve sana yalvarıyorum. Bu iki riyasız sadıkın (doğru sözlü) hürmetine bana merhamet et."

Şu sözleri de ilave etti: "Nemli olan iki gözümün yaşına, ateş ve gam dolu olan sineme merhamet et."

Mevlana Hazretleri salına salına dışarı çıktı ve onun gönlünü alıp:

-Git, yüce Allah sana merhamet etti ve bağışladı dedi."

Mesaj; Maddiyat sultanları maneviyat sultanlarına dayandıkları müddetçe, toplumda huzur ve mutluluk hakim olur; bu kanallar kurutulduğunda ise, o toplumda bela ve fitne ateşleri her tarafı kasıp kavurur.