Hava Durumu

İbretlik bir Fetoş hikâyesi

Yazının Giriş Tarihi: 19.08.2016 09:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.08.2016 09:37

Bir arkadaşımın gönderdiği bir mektubu duyurmak istiyorum ki, Fetoş hainin bir maskesi daha düşsün:

"Güney Afrika'dayım ve bir gün orada Fetullah Gülen gurubunun yaptırdığı camiye gittim. Hem Cumayı orada eda edelim ve hem de arkadaşlarla selamlaşırız dedim.  Camiyi yaptıran yaşlı aksakallı beyefendi ile beraber namazdan sonra caminin yemekhanesine indik. O şehirdeki "kolejin öğretmenleri de" oradaydı.

Uzunca bir masada 10-12 kişi kadardık. Caminin banisi ile yan yana oturduk. Tam karşıma da 70'li yaşlarda Rize'li bir amca oturdu. İstisnasız herkesin hürmet ettiği bir amcaydı. Yeni Amerika'dan gelmiş. Hoca Efendi ile sohbet etmiş. Selamını getirdiğini söyledi. Cemaatin ileri gelenlerden birisi imiş. Masadaki doğal hiyerarşi gereği o konuşuyor, bir büyük olarak herkes ona soruyor o da cevaplıyordu.

Öğretmenlerden birisi, yeni nesilde namaza karşı gevşeklik gösterenler olduğunda onları namaza nasıl teşvik edelim diye bir soru sordu... Bende de az çok hocalık var, merak ettim bu mühim suale nasıl bir cevap gelecek diye.

Amca kendinden gayet emin bir şekilde şöyle dedi: "Bakın hocalar, bu sorunun cevabını Türkiye'de verseydim AHMAKLAR anlayamazdı ama sizin için bir şans ki, Hıristiyan bir ülkedesiniz. Böyle gençleri gereksiz yere namaza teşvik etmeyin. Onları Hıristiyan olmaya yönlendirin. Bu bir kolaylıktır. Çünkü Hristiyanlıkta namaz yok. Bari Hristiyan olsunlar ki, namaz borcuyla ahirete gitmesinler..."

Bendeniz şok olmuştum bu sözleri duyunca. Bir misafir olarak genelde bulunduğum mahalde susmayı tercih eden biri olarak "Nasıl nasıl?" diye hayretle sormaktan kendimi alamadım. "Nasıl? Dedim. Şaka mı yapıyorsunuz?"

KILAMIYORSA NAMAZINI HIRİSTİYAN OLSUN!

Konuşan bilge (!) amca Karadenizliydi. Bir an şaka yaptığını düşündüm. Gülümsedim. Ama emin olmak için bir daha sordum. "Amca özür dilerim, yanlış anlamadım, değil mi; namaz kılmakta zorlananlar Hıristiyan mı olsun dediniz?"

Üstüne basarak ve biraz da bana çıkışarak, "Evet" dedi. " O da Allah'ın dini değil mi! Ne mahzuru var! Eğer kılamıyorsa namazını, geçsin öbür dine en azından namaz borcu olmaz!"

Ben kulaklarıma inanamadım.

Hasbünallah!!

Amca siz Müslüman mısınız? Diye sordum kibarca. "Evet" dedi. Yanımdaki camiyi yaptıran yaşlı aksakal da beni diziyle dürttü ki konuşmayayım...

Gerçekten şaka gibiydi.

Döndüm öğretmenlere seslendim. "Beyler sesiniz niye çıkmıyor, siz Müslüman değil misiniz?" dedim. Rahatım kaçtı orada. Tansiyonum yükseldi, yemeğimi yiyemez hale geldim.

"Kusura bakmayın beyler, sofranızda oturmak bana helal değil," dedim ve kibarca terk ettim.

Daha sonra bizi orada misafir eden caminin banileri bu meseleye aklımın ermeyeceğini, bir hikmetinin olduğunu vs. vs. söylemeye çalıştılar."

Buna benzer gerçek yaşanmış hikayeleri zaman zaman bu sütunlarda sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Ta ki, Bu kadar optimistik bir yaklaşımın dibindeki (dillerindeki) baklayı çıkarıncaya kadar. Zira; İslam'ın ana direkleri ustaca imha edilmekte ve akılları perdelenmiş olanlar da bu hainane ve munafıkane vurulan darbelere de hala bir hikmeti vardır, düşüncesiyle bunların doğruluğuna inanmaktadır. "

Biz İslam'a ve İmana hizmet ediyoruz diyerek, küfre ve kâfirlere hizmet ediyorlar, lakin anlayamıyorlar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.