Hava Durumu

Hükümet şu gömleği çıkarmalı artık (2)

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2022 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2022 04:44

Evet, iddia ediyorum; sesin çıktığı yerle uğraşmak sorunu çözmediği gibi daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Tabi sorunları Müslüman ülkelerin başına musallat edenlerin, bir taşla birçok kuş vurduğunu da unutmamak gerekir:

Birincisi: bu ülkelerde sorunlardan beslenen mutlu azınlık bir gurup var. Bir eli yağda bir eli balda olanlar. Bunlar, “efendiler” diye adlandırdığımız, “beyaz Türkler”, Oldukça etkilidirler. Ve her zaman da muktedirdirler. İkincisi; sorunlarla, dertlerle, geçim sıkıntılarıyla her daim boğuşan büyük çoğunluk, göbeğini olur olmaz yerlerde kaşıyan “siyahlar(!)”. Bunlar birinci gurup tarafından “muhafazakâr”lar olarak da adlandırılmaktadırlar. Bunlara memlekette sadece dolgu malzemesi görevi verilmiştir. Birinci guruba okumuş medeni ve her şeyi bilen insancıl ve hatta o kadar insancıl ki, “siyahların” da hakkını onlara rağmen düşünen ve savunan “papyon kravatlı” kesim de diyebilirsiniz.. Çok tecrübeli, ehliyet ve liyakat sahibi (!) olup, bir asırdan fazladır memleketi yönetmekte ve yönlendirmekte artık maharet kastetmişler. Yönetimle ilgili her türlü algı, yalan, sapma, dolambaçlı yolları bilir. İstidatları bu hususta sonuna kadar inkişaf etmiştir. Hariçteki ecnebilere bile pabucu ters giydirirler dersem hilaf söylemiş olmam. Tabi ki, her şeyin bir nihayeti olduğu gibi birinci gurubun artık yürütme ve düzene yönelik, dıştan/içten hazırlanmış ambalajlı bütün hazır plan ve paketlerinin de tüketildiği bir dönemin gelmesi muhakkaktır.

Peki, bunlar bunu bilmiyorlar mı? Elbette ki biliyor ve bunun da hesabını yapmayı ihmal etmemişler. Saltanat koltuklarını buna göre tezyin ve tahsis ederek bala kapılan sinek gibi kendisinden sonra geleceği muhakkak olan ikinci guruba yönelik, en zayıf damarından tutan ve böylelikle düzenin devamını sağlayan planları-  ki bunların başında “egoizm” gelir- çantada hazırdır. Kendileri o koltuklarda müdavim olmasalar bile koydukları kural, kaide ve imtiyazlarla berdevamdırlar. Ayrıca bundan da şeytanca bir zevk aldıklarını söyleyebiliriz. Çünkü ikinci gurubun gelişini engelleyememiş fakat daha da önemlisi onları kendine benzetmekte oldukça mesafeler kaydetmişlerdir. Bir defa bu bala kapıldın mı artık ömür boyu kurtulamazsın. Bunların fikir babaları da bu noktadan yola çıkmıştı.  Şeytan’ın Hz. Adem’e karşı çıkış sebebi yalnızca “Ego” değil miydi? Ego balına kapıldın mı alimallah iflahı mümkün olmayan bir hastalığa düştün demektir. Hiçbir babayiğit muhafazakâr buna karşı duramaz. Zira nefsin en zayıf noktası da budur. Bir de o kişiye menfaat, şan-şöhret ve ihtişam hüllesini giydirdiniz mi, o kişi artık şahlanmış, kanatlanmıştır. Eroinmanlar gibi artık egosuz duramaz. Zavallı bir hale düşer, farkına bile varamaz. Battıkça batar.

Bakınız; o koltuklara sonradan oturup da gömülenlere, ihtişam ve şatafat içinde “beyt ül mal”dan harcama yapanlara.  Şu projeksiyonu bunlara bir çevirelim de, o zaman ne demek istediğimiz anlaşılmış olur.

Evet, beyler kendimizi hesaba çekelim. Saltanat balına kapılıyor muyuz, kapılmıyor muyuz?

Birinci gurubun balına kapılmak ihtimali oldukça yüksek, buna kapıldın mı çözüm için oraya oturduğun halde sorunun devamından beslenen bir konuma düşmüş oluyor musun?

Başta söylediğimiz gibi çözüm sesin çıktığı yerde değil, çözüm tam tersi yönde, “şeffaflıkta, eşitlikte, adalette, bugünkü tabirle tam demokrasidedir”.

Bazılarının söyleminin aksine konjüktör de emin olunuz fevkalade uygundur. Belki de bir asırdan fazla bir zamandan beri buna uygun bir konjüktör oluşmamıştı.

Birazcık olaylar, biraz zaman, biraz da kader bu konjüktörü ortaya çıkarmıştır. Olayların çirkin ve acı yüzü bizleri fazla ümitsizliğe düşürmesin. Tam tersine ümit var olalım, güzel hedefe doğru tam hızla gidiyoruz.

Bu son hadiseler, aleyhte atılan bu sloganlar, verilen akıl dışı tepkiler son sürat istikbale doğru koşarken, hızımızı kesmeyecek bilakis gidişi daha da bilendirecek, hızlandıracaktır. Hükümetin doğru yolda gittiğinin belirtisi, “harici güçlerin” ve  “beyaz Türker”in verdiği tepkilerdir. Hükümetin bir an bile düşünmeden, tereddüt etmeden, “jön Türklerin” bu millete giydirdiği gömleği çıkarmasını dört gözle bekliyoruz. Bütün sorunların ana kaynağı budur.

Hükümet hedefine kilitlensin, yeter.”

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.