Hava Durumu

Haçlı tuzakları ve köksüz eğitim!

Yazının Giriş Tarihi: 02.08.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.08.2019 07:30

20.yy'ın ortasından itibaren İslam düşmanı grupların emelleri ve projeleri değişmedi fakat metotları değişti: "Müslümanları Müslümanlara kırdırmak"

Başını Amerika ve İngiltere'nin çektiği Haçlı zihniyeti, Sovyetlerin yıkılmasından sonra hedeflerine İslam'ı koydukları apaşikâr ortadadır. Bunun için de belirledikleri yol haritasında adım adım ilerliyorlar. Küfr-ü inadî dediğimiz bir inatla şeytanca planlarını icra etmekten bir an bile geri durmuyorlar. Her yolu, her argümanı kullanıyor ve dışta-içte tüm hile ve tuzaklarını beyinlere işlemeye devam ediyorlar. Müslümanların da elbette bu tuzakları bertaraf edecek bir nokta-i istinad ve istimdatları vardır: "Vallahu hayrun makiriyn".

Şu an İslam ümmeti çok büyük bir komplo ile karşı karşıya, dolayısı ile akıllı ve uyanık olmalı. Düşmanın hile ve tuzaklarını önceden sezmeli, kavramalı ve ona göre pozisyon alıp hareket etmeli.

GENÇLERİN DÜŞTÜĞÜ ATEİZM BATAKLIĞI

Gençlerin bugünlerde ateizm, deizm bataklığına düşmelerinin bir önemli sebebi; ulemanın ve hocaların halk nezdindeki itibarlarını kaybetmeleri oldu. Tabiri caizse ulema ve hocaların yukarıdakilere karşı yalakalıkları sebebi ile itibarları zarar gördü. Artık Suriye, İran, Irak ve Türkiye gibi birçok Müslüman ülkede hiç de azımsanamayacak genç bir topluluk, "Nasıl olsa bu sıkıntılar, krizler, problemler ve kargaşalar başımıza din/dinciler yüzünden geldi o zaman biz dini terk edelim de rahat edelim" tuzağına düşmek üzereler. Avrupa dini terk etti ilerledi, kalkındı, dolayısıyla din ve dinciler müreffeh bir yaşamın önünde en büyük engeldir.

Ne yazık ki, Batılılar tarafından pompalanan bu tür düşüncelerin yani "dini kötülemenin", bilinçli bir şekilde okullarımızda gittikçe zemin bulduğunu özellikle söylemem gerekir. Ülkemiz üzerinde oynanan Haçlı Batı zihniyeti ahtapotunun birçok propaganda kollarından birisi de budur. Maalesef, Maarif 'in bunun farkında olduğunu söyleyemiyorum.

MÜSLÜMANLIK BİZİ GERİ BIRAKIYOR (MU?)

Bugünlerde eğitim kurumlarında karşılaştığımız gençlerimizden gelen soruların bu noktada yoğunlaştığını maalesef üzülerek müşahede ediyorum.  Bu tip gençlere cevabımız;

Bu sıkıntılar başımıza din yüzünden değil, tam tersi dinden uzaklaştığımız için geliyor. Bu sıkıntılar İslam yüzünden değil, İslam'ı yaşam haline getiremediğimizden geliyor.

Bunun asıl nedeni; değerlerimizin, kültürümüzün stratejik bir planlamayla imha edilmesindendir. Ve bu İslam düşmanları tarafından uygulanan amansız bir soğuk savaşın pençesinde olduğumuzun açık kanıtıdır. 

Japonlar ve Çinliler, kendi değerlerinden ve hatta batıl inançlarından hiç taviz vermeden kalkınma mucizesini gerçekleştirdiler. Bugün bir Çinli, bir Japon üç-beş bin yıllık yazısını terk etmedi. Bir İngiliz beş yüz yıl önce yazılan bir Shakespeare'n, bir Fransız 250 yıl önce yazılmış bir Russo'nun eserini orijinalinden okuyup anlayabiliyor. Ama maalesef biz 70-80 yıl önce yazılmış bir Akif'i orijinalinden okuyup anlayamıyoruz. Olaya bir de bu zaviyeden bakalım.

Biz, büyük bir İslam medeniyetiyiz ve Avrupalıların da emperyal istekleri önünde en büyük engeliz. Bu nedenle üzerimizde oynanan oyunlar ve senaryolar hep devam edecektir.

AVRUPA'YI KALKINDIRAN HRİSTİYANLIK MI?

Hristiyanlık dininin hangi esasları ve kuralları yükselmeyi ve ilerlemeyi içeriyor? Yahut İslamiyet'in hangi esasları, kanunları ve prensipleri gerilemeyi, fakirliği, cehaleti ve miskinliği teşvik ediyor, geri kalmamıza sebep teşkil ediyor?

Bu sorulara mantıklı ve makul cevap bulunduğunda, ilerlemenin ve geri kalmanın nedenleri apaçık ortaya çıkacaktır. Burada mevzubahis olan "insanın kendisidir", "dinler" değildir, dinler yarışmıyor. Yani ne Avrupa'yı kalkındıran Hristiyanlık dinidir, ne de bizi geri bırakan İslam dinidir. Burada projektörlerimizi insana çevirmeliyiz, kendimize çevirmeliyiz, bizi idare eden yöneticilere çevirmeliyiz. Neden kendimizi ve yöneticilerimizi sorgulamıyoruz? Neden eleştiri kültürü bizde yok? Ne diyordu Aliya İzzetbegoviç: " Ben olsam, Müslüman Doğu'daki tüm mekteplere "eleştirel düşünme" dersleri koyardım. Batı'nın aksine Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.