'Fetoş'un ikinci tuzağına dikkat!

Tarihin en büyük  "Misyoner hareketi"  olan Fetullahçı Terör Örgütü (FTÖ), İslam kisvesini bürünerek yeni bir İslam Anlayışını (Protestan İslam), ortaya koymak ve İslam Âleminin beyni olan Türkiye'yi yönetimsel olarak ele geçirmek için yaptığı sinsice kalkışma hareketi, Allah'ın yardımıyla deşifre edildi ve kurdukları tuzaklar da onların kendi aleyhlerine çevrildi.

 Fakat münafıklar hiç boş dururlar mı?

İşte yeni bir hain tuzak ile karşı karşıyayız. Bu defa da meydanlara çıkan ve onların kirli "hud'a ve fesatlarını" bertaraf eden müminleri ve ekseriyeti teşkil eden muhafazakarve dindar kişileri de, "Fetocu" diye listelere dâhil ederek; hem intikamlarını alıyorlar ve hem de hükümet karşıtı cepheyi genişletmeye çalışıyorlar.  Bir taşla birkaç baş yarma peşindeler. Hem aynı zamanda da Dışarıya, (ABD ve AB'ye), yani kendi efendilerine de belgeli kozlar verip işte gördüğünüz gibi Hükümet cadı avına çıkmış dedirtmenin telaşı ve gayreti içindedirler.

Son gelen listelerdeki isimlere baktığımızda maalesef bu 2. Tuzağın sinsice uygulandığını görüyoruz. Bir çok temiz, dürüst, imanlı, inançlı ve muhafazakâr olduklarından gayet emin olduğumuz insanların listelere konulduklarını ve açığa alındıklarını üzülerek müşahede ediyoruz. Gerçi bu kişilerin beraat edip işlerinin başlarına döneceklerinden eminim. Fakat bu atılan çamur, hakikaten derin bir iz bırakacaktır.

LİSTELERE DÜŞEN MASUMLAR!

Aslolan; bugüne kadar bu "sapık misyoner harekete" karşı, bu insanların ki -herkesin az çok bulaştığı bir dönemde-  bulaşmamaları ve onların emellerine alet olmamaları, Hükümet için en sağlam bir güven olması gerekirken, maalesefnasıl olduğunu bilmediğimiz yol ve yöntemlerle Ankara merkezden gönderilen Fetocular listesine bunlar sanki seçilerek konmuştur.

Burada hükümete kalpten seslenmek istiyorum: listeler hazırlanırken, kim hangi şahsı önerdi ve listeye soktu. Bunlar da mutlaka kaydedilmelidirler. Zira bu listeyi hazırlayanlardan ancak böyle emin olabiliriz. Çünkü Fetoculukla uzaktan yakından ilgisi olmayan, çok çok iyi tanıdığımız insanların bu listede olması, hain hareketin hala etkin konumda olduğunu gösteriyor.  Bu müthiş tuzağa hükümet düşmemelidir. Aksi halde en büyük dostlarını mazlum ve mağdur ederek karşı cepheyi genişletmiş olurlar ki, alim Allah bu en büyük bir bozgun olur. Tıpkı UHUD savaşında, ikinci bölümünde kaybedildiği gibi bir duruma, bir tuzağa düşmüş oluruz.

Bakara 8. Ayet

Bakınız "Münafıkların tuzağı" hiçbir zaman bitmez ve Bakara 8. Ayeti'nde;  bunların fıtratlarının tamamen bozuk olduğu ifade ediliyor; "İstihza, hud'a, ikiyüzlülük, fesat, hile, şüphe, kizb, riya gibi kötü ahlak münafıkta var, kâfirde o derece yoktur, "denilerek bunlar "şeytani bir zekâ sahibi olup, daha hilekar ve desiseci olurlar", bu yönden Müslümanlar uyarılmaktadır.

"Hakikaten düşman meçhul olduğu zaman daha zararlı olur. Kandırıcı olursa daha habis olur. Aldatıcı olursa, fesadı daha şedid olur. Dâhili olursa, zararı daha azim olur. Çünkü dâhili düşman kuvveti dağıtıyor, cesareti azaltıyor. Harici düşman ise, bilakis gayreti şiddetlendirir, salabeti artırır." (DİB. İİ.Sh:240)

Fetocu Listelere düşen masum insanların sayısı çoğalmaya başladı. Hükumet, bu "2. münafık tuzağa" düşmemelidir.