Hava Durumu

Eğitimde acilen reform!

Yazının Giriş Tarihi: 19.06.2016 10:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.06.2016 10:00

Seksen yıllık bir mücadeleden sonra, halk nihayet, Batı zihniyetli ve laikliği dinsizlik gibi algılayan kesimden idareyi ele alarak yönetime geçti.

Seksen - yüz yıllık bir köhne zihniyetin oluşturduğu tortuları ve enkazları düzeltmek elbette zaman alacaktır. Hem bu alanlardan beslenen iç ve dış kesimler de, elde ettiği kazanımları vermemek için, elbette büyük bir mücadele içerine girecektir. Bu mücadelede her türlü şeytani desiselere de başvuracak ve belki de ölümüne bir karşı koyuş sergileyecektir. Bir de işin içine harici emperyalist güçler girince seyredin siz gürültüyü, toz dumanı.

Her kes eteğindekini döker, kaidesinden olarak; bugün Batı pek mahir olduğu "Medya"sıyla, bütün değerleri alt üst ederek, bir algı savaşını başlatmıştır. Tek hedefi; 80 yıllık kazanımlarını elde tutmak ve bu ülkeyi müstemleke (gizli) olarak yönetip sömürmektir.

Evet, iliklerine kadar sömürdüklerini, bu hükümetin 12-15 yıllık idaresinden de anlamak mümkündür. Bütün bir Cumhuriyet döneminde yapılan icraatları, 10-15 yıllık icraatlar ile kıyasladığımızda bir ülkenin nasıl sömürülüp, ilkel çağlarda bir yaşama düçar edildiği aşikâr görülüyor. İşte 2003'den önceki Türkiye ile sonraki Türkiye.

Eğer Batıdan hala destek ve medeniyet (AB Giriş) bekliyorsanız; bu defa da projeksiyonlarınızı Afrika ve Orta Doğu'ya çeviriniz; Bu bebek katillerini hala tanıyamadınız ise, bu defa da aklınızı bırakıp, dört ayaklı komşularınız arasına katılınız.

İÇİMİZDEKİ HANSLAR

Şimdi dönelim kendimize. Bu emperyalist Haçlı Birliği; yıllardır, içimizdeki Hasanları, Alileri, Cemleri, Ayşeleri; genetikleriyle oynayarak, Hans, İvan, Jan, Olga, Daivid yapıp kendilerine, kafadan ve mideden benzeterek, bu ülkenin mazlum İslam alemiyle birlikte ayağa kalkmasına engel oldular. Tespih tanesi gibi, ipini kopararak çil yavrusu gibi dağıtarak, yıllarca istedikleri gibi bunlarla oynadılar. Bütün bunları yaparken kullandıkları argüman; ırkçılık fikri idi. Bir vücudun azaları gibi olan milliyetleri, birbirinden yabani ve müstakil bir organmış gibi ülkelerin beyinlerine kodladılar. Başta Araplar olmak üzere, Türkler ve Farslıları ana vücuttan ayırtarak bir birleriyle tutuşturdular, vuruşturdular, düşman ettiler. Şimdi de Kürtleri ve Alevileri işliyorlar. Belki de ilerde de Lazları ve Gürcüleri işleyecekler.

Evet, bu fitne ve fesat bitmez ve bitmeyecektir de. Yeryüzünde insan var oldukça ve şu peygamber katilleri olan Siyonistler ve şeytanın çocukları olan Haçlı zihniyetliler hayat sürdükçe, bu tuzaklar ve oyunlar da devam edecektir.

Peki,bize düşen görev ne acaba?  Evvela, bunlar her türlü melanetlerini içimizdeki Hanslar ile işlediklerine göre;Hasan'ı Hans'a çeviren iksire el atmalıyız. Genetiğin işlendiği laboratuvarlara bakmalıyız. Bu da Maarif'in yeniden ele alınması demektir. Yeniden kendi fabrika ayarlarına dönüş. Bin yıl bizi biz yapan değerler okullara derhal konmalıdır. Bir millet köküyle yaşar. Hansların tepkisi ne olursa olsun; Hükümetimizden acilen bir eğitim reformunu bekliyoruz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.