Hava Durumu

Çocuğun ana-babası üzerindeki üç hakkı!

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2022 05:14

Bir hadis-i Şerifte buyuruluyor:“ Kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleri ile çağrılacaksınız. Onun için güzel isimler alınız.”Tirmizi’de bildirildiğine göre Hz. Ayşe (r.a) buyurdu ki;Resulullah (asm) çirkin isimleri değiştirdi.

Bugün toplumumuzda maalesef bu hassasiyet kalmamıştır; bırakın hassasiyeti, bir kısım kimseler çocuklarına, yabancı isimleri- gayr-ı müslim isimleri, “entelektüellik, ilericilik, medenilik…vb. “, adı altında takıyorlar. Ve bu çirkin adetin giderek Müslüman mahallemize de bulaştığını görmekten hayli üzgünüz.

Bir türlü anlayamıyorum; böyle isimleri almaktan, korkunç aslanlardan kaçmaktan daha çok kaçmak lazımdır. Böyle isimleri her çirkinden daha çok çirkin görmek lazımdır. Böyle isimleri, evladına koymamaları, her Müslümana vaciptir. Müslüman olana Müslüman ismini koymak yakışır.

İbniMace bildiriyor:

Abdullah bin Ömer (ra) buyurdu ki; Hz. Ömer (ra) ’in bir kızının adı Âsiye yani isyancı idi. Resûlullah (asm) onu değiştirdi. Cemile yaptı. Bunlar gibi daha birçok insan, yer ve sokak ismini değiştirerek, Müslümana yakışan isimler taktığını Ebu Davud bildirmektedir.

Müslümanlara, “kötü zan altında kalınacak yerlerden kaçınınız”, diye emr olundu. İnançsızlık alameti olan ve bu zannı uyandıran isimleri koymaktan, sözleri söylemekten ve o belirtileri taşımaktan kaçınmak, her Müslümanın vazifesidir.

Allah u Teâla, Bakara sûresi 221. ayetinde;  “mümin olan bir köle, kafir olan bir beyden daha kıymetlidir”, buyuruyor.

İslam topluluğu olarak, kendi örf ve adetlerimize sahip çıkmalı, özen göstermeli, mühmel, lakayd davranmamalıyız. İsimler aynı zamanda Müslümanlığın da sembolü, şiarıdır.

Meselâ; siz boğazdan geçen bir geminin, hangi devlete ait olduğunu bayrağından anlarsınız, değil mi?

Veyahut; kalabalık bir insan ortamında, “Jak” diye çağrılan birinin Fransız olduğunu; “Hans” diye hitap edilen insanın da Alman uyruklu olduğunu bilirsiniz.

Gayr-ı Müslimtopluluklar, kahir ekseriyeti, kendi örf ve adetlerinde oldukça mutaassıp ve tutucu olduklarını, kendi günlük yaşantılarında nasıl titiz davrandıklarını, o dünyayı takip edenler çok iyi bilirler. Evet tahrif edilmesine ve bozuk fikir ve düşünceleri taşımasına rağmen; örf, adet ve kültürlerindenbir batılı, bir Hristiyan taviz vermezken; bir Müslümanın bu derece tavizkar davranması, gafilce davranması ve onları taklit etmesi düşünüle bilinir mi?

İslam alimleri:

“Çocuğun ana-babası üzerindeüç hakkı vardır; Doğduğunda Müslüman ismi koymak. Akıllı olunca, kitabet, yazı, ilim ve sanat öğretmek. Baliğ, ergenlik çağına ulaşınca, dini ve ahlakı güzel bir Müslüman bulup, onunla evlendirmektir”, diye buyuruyorlar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.