Hava Durumu

Çin kültürü ve iki bin yıllık alfabesi ve biz Türkler!

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2019 07:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.05.2019 07:01

Bizi, Japon bilim adamı Kalyo Yasuo, çok güzel tahlil etmiş. Şöyle diyor; "Türkler çok garip bir millettir. Nesillerine sahip çıkmıyorlar. 3 yıldır Türk kültürünü inceliyorum, bir şey çok korkunç, diğeri de çok garip. Korkunç olan Batı, bir ülkeyi savaşmadan yok ediyor.  Türkiye'de 3-5 dizi hariç hepsi Türk din ve geleneğine ters. Garip olan ise herkes bunu biliyor ama yine de izliyor. Anne baba ise çocuğu ile izliyor.Türklerin bu garip haline şaşırıyorum."

Bu köşeden onlarca yazı yazdım, MEB Bakanı Ziya Selçuk Bey'e seslendim. "Bir millet yok oluyor, eriyor. Lütfen Eğitim Bakanı olarak buna acilen müdahale ediniz" diye. Maalesef Sayın Bakan geldiği andan itibaren kendini hala üniversite kürsüsünde görüyor ve tumturaklı laflardan başka icraat namına radikal bir karara henüz imza atmış değil. Tabi ki bu arada da hükümetin sınırlı zamanı ve nefesi de tükeniyor. Bunu gören Cumhurbaşkanı, artık neredeyse her fırsatta eğitimde başarısız olduklarını dile getirmekle, kamuoyu önünde Sayın Bakan'dan neşterini kullanmasını remzen ima ediyor.

Son günlerde Latin Alfabesi, Atatürk, Ezan, heykel, tapınma üzerine Türk medyasında zorlamalı olarak yer alan bazı çiğ haberler, ister istemez projektörlerimizi Türk Kültürü üzerine çevirmeye itti. Aliya Izzetbegoviç'in  Çin Kültürü hakkındaki değerlendirmeleri benim dikkatimi çekti; sizinle paylaşmak istiyorum:

"Yaklaşık iki bin yıllık klasik "Çin Kültürü"nün tamamı, felsefe, dram, şiir, edebiyat, din, düz anlatı alanlarındaki tartışmasız başarılarıyla birlikte şifahi gelenek aracılığıyla sonraki nesillere aktarılarak bugünlere gelindiğini ifade etmek istiyorum. Çin, nüfusunun neredeyse %100'ü ümmi iken, çok uzak geçmişte son derece gelişmiş bir kültüre sahip olagelmiştir. Sadece imtiyazlı kastlardaki sınırlı çevrelerin okuryazarlığı vardı."

"Çin alfabesi yaklaşık 44.000 (kırk dört bin) resim-harften oluşuyor; bunlardan 4.000'i (dört bin) düzenli olarak kullanılıyor, fakat yine de çok büyük bir karmaşıklık arz ediyor. Bütün bunlara rağmen, Çin, kadim alfabesinden vazgeçmemiş ve kültürünü de bu alfabeyle bu zamana taşımıştır. Unutmayalım ki;  alfabe kültürde, her medeniyet için zorunlu bir şarttır. Tersi; bir milleti millet yapan ana vasıflardan en önemlisi, sahip olduğu kültürdür. Kültürü yok ettiğinizde o millet, millet olma vasfını kaybeder. "

KÜLTÜR YOKSA MİLLET DE YOKTUR!

Ku-kin-Tu-Tsi-Cheng adlı Çin Ansiklopedisi 2000 (İki bin) ciltten fazladır. Bu eser, kadim zamanlardan bu yana nesilden nesile aktarılan geleneğin müdevven bir külliyatıdır. Çincede 'şiirler kitabı' anlamına gelen Shi-King kitabı dünya edebiyatındaki en kıymetli şiir külliyatlarından birini teşkil eder. Bu eser M.Ö. 1500-1600 arasında yazılmış kafiyeli 305 şiir içerir. Kong Fu Tse (Konfüçyüs) ve Lao Tse çağdaştı. Konfüçyüs pragmatik ve sosyal bakımdan aktif bir kişi iken, Lao Tse inziva ve istiğrakı tercih etmiştir. Bu iki kişi Çin ruhunun, iki zıt ruhunun iki zıt veçhesini cisimlendirirler. Lao Tse aynı zamanda bir kültür elçisiydi:

Dünyayı bilmeliyiz

Kapıdan dışarı çıkmaksızın

Semanın anlamını keşfetmeliyiz

Pencereden dışarı bakmaksızın

Kim daha ileri giderse en az bilecektir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.