Hava Durumu

BM Teşkilatı ve ilahi kurallar!

Yazının Giriş Tarihi: 25.02.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.02.2022 02:51

Bugünlerde Ukrayna’nın iki bölgesinin Rus kuvvetleri tarafından buralar eski SSCB’nin topraklarıdır dolayısıyla bizim topraklarımızdır denilerek işgale kalkıştıkları ve savaş uçaklarının bombalamaya başladıkları haberlerini almaya başladık. Dünya tekrar büyük bir karışıklık ve kriz ile karşı karşıya. NATO, BM ve diğer Uluslararası kuruluşlar acilen toplantılar yapıyorlar. Türkiye Reisicumhuru Afrika gezisini bırakarak yurda döndü, güvenlik toplantısı saatlerdir sürüyor. Tüm şu açıklamalara baktığımızda 3. Dünya Savaşının çıkacağı propagandaları yapılıyor. Benim kanaatime göre savaştan beslenen emperyalist devletler, pandemi sürecinde sarsılan ekonomilerini düzeltmek için zorlama bir savaş çıkarmaya çalışıyorlar. Yani Mevlana’nın ifadesiyle; “kemik üzerinde köpeklerin boğuşmasına” şahit oluyoruz. 

2. Dünya savaşından sonra ilk defa Avrupa kıtasında yeniden dünya savaşı riski ortaya çıkmış ve BM’de acilen bu konu müzakereye açılmıştır.

Dünya haritasına baktığımızda, dört bir tarafta birçok irili ufaklı kaos ve krizlerin, çatışmaların benzer mücadelelerin olduğunu görüyoruz. Hemen hemen tümünün nedeninin;‘silah, güç ve kuvvet” olduğu bir hakikattir. Yani, gücü ve silahı eline geçiren ‘emperyalist devletler, ‘fakir, mazlum ve zayıf devletlerin’ yeraltı ve yerüstü zenginliklerine el koyuyor ve bu durum BM’de göstermelik oturumlarla dile getiriliyor; ortaya çıkan ‘kınama’ kararları da beş (5) daimî üyeden biri tarafından reddediliyor ve böylece ‘zalim, katil ve zorbadan’ hesap da sorulamıyor.

Eğer BM kararlarına bakarsak, bilhassa son 100 yıldır, üzerinde yaşadığımız kürede, yukarıda basitçe ifade ettiğimiz senaryoların bu minvalde oynandığı ve ‘kan ve gözyaşının’, hiç eksik olmadığı; bu olayların çözümü içinde yine bu emperyalist ülkelerin merhametine ve adaletine havale edildiğini; sonucunda da problemlerin artarak devam ettiğini rakamlar ve istatistikler net bir şekilde ortaya koyuyor. Peki, çözüm nedir? Derseniz, önce şunu kesin ifade edeyim.

 ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER VE KUTSAL METİNLER!

Bir defa uluslararası sözleşmeler ve kuralların yeniden tespit edilmesi şarttır.

Evvela; BM, beş daimî üyenin zorbalığından ve tasallutundan kurtulmalıdır. Bunu ülkemizin başkanı; ‘dünya beşten büyüktür’ sloganıyla dünyaya deklare etmiştir.

İkincisi; acilen zengin ve fakir ülkelerin, güçlü ve zayıf devletlerin de kabul ettikleri bir ortak hak/hukuk üzerinde mutabakat sağlanmalıdır.

Üçüncüsü; ortak mutabakatın çerçevesini de beşerî akıl değil; kutsal metinler oluşturmalıdır, öyle bir metin de ancak ‘Şeriattır’. Çünkü insanoğlundaki duygu ve kuvvelere Yaratıcı tarafından bir sınır konulmamış ve özellikle Şehevi, Gadabi ve Aklî kuvveleri tahdid edilmediğinden (insanın cüz-i ihtiyarisiyle terakkisini sağlamak için) muamelelerde zulüm ve tecavüzler vukua geliyor. İşte bu tecavüzleri önlemek için, insanlar ve cemaatler (ülkeler) semerelerini, kendi mallarını mübadele etmekte adalete muhtaçtır. Lakin ferdin/insanın aklı, adaleti idrakten aciz veya kendine taraf kaydırdığından, külli bir akla ihtiyaç vardır ki; fertler, o külli akıldan istifade etsinler. Öyle külli bir akıl da ancak kanun şeklinde olur. Öyle bir kanun, ancak şeriattır.

Bu nedenle ilahi kanun, kulları arasında ayırım yapmaz, haksızlık, zulüm yapmaz. Zira bütün kullar onun mahlûkudurlar ve onun rahmaniyet sıfatıyla gıdalanmakta ve hayatını sürdürüyorlar. Müslim’i ve gayr-ı Müslim’ide nimetinden ayırt etmeden rızkını verdiği gibi; sosyal hayatı kucaklayan kural ve kanunları da aynı şekilde haksızlığa, ayırıma, yol açmadan kuşatmaktadır.

Ezcümle, güçlünün ve kuvvetlinin haklı olduğu beşeri kurallar; gasbın, zorbanın ve kan ve gözyaşının müsebbibidirler. Problemin çözümü de ancak ‘İlahi Sözleşmeler ve adalet’  ile mümkündür; yoksa savaşlar ve dramlar ilânihaye sürüp gider.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.