Hava Durumu

Batı Ve Bangladeş' teki mesaj!

Yazının Giriş Tarihi: 16.05.2016 09:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.05.2016 09:09

Bangladeş'teki idamlar gösteriyor ki, acilen kendi özümüze, örfümüze, kültürümüze ve inanç esaslarımıza dönmeliyiz. Aksi takdirde "Laik zihniyetliler" aradan on yıllar bile geçse, içlerindeki kin ve öfke bir an fırsat bulsa, zulmünün ve küfrünün gereğini hiçbir dakika düşünmeden yerine getirirler. Zira dış dünya, Haçlı zihniyet var oldukça, içimizdeki münafık Hans'lar bunlara güvenerek her türlü mezalimi işler ve üzerine de soğuk suyunu içerler. Bugünkü olayların perde arkasında da işte bu mel'un zihniyet yatmaktadır.

Bir zamanlar Fransız Dışişleri Bakanı Hanoto'nun dediği şu söz bizlerin kulağında küpe olmalıdır: "Müslümanların başlarına ehliyetli, dirayetli, maharetli, Batılıların içyüzlerine vakıf ve çalışkan yöneticiler gelmemelidir. Zira İslam'ın öyle bir genetik durumu var ki; İncil'de ifade edilen tohum gibi münbit toprağı bulduğunda bire 30-60-90 ürün verir. Tekrar yeşerip dünyayı işgal ederler."

Dikkat ediniz! Nerede yukarıdaki sıfatlara uygun bir devlet adamı bir İslam beldesinin başına geçiverse, dışarıdaki "şer şebekesi" içte ve dışta dört bir taraftan saldırıya geçiyorlar. Her türlü yalan ve iftirayı başlarına boşaltıyorlar. Bu algı ve saldırı gün geçtikçe şiddetleniyor, ta ki hedeflerine ulaşıncaya kadar.

KAYITSIZ ŞARTSIZ BOYUN BÜKMELİSİNİZ!

İşte Bangladeş! 47 yıllık birikmiş bir habbeden kubbe çıkardılar. Ülkesinin tanınmış düşünür, yazar ve ilim adamı olan, ilim dünyasında 50'ye yakın kitap ve makalesi neşredilen, Tarım ve Sanayi Bakanı olarak görev yapmış Mevlana Muti-ur Rahman Nizami'yi (sen misin islama hizmeti kendine gaye yapan, halkı Haçlı'lara karşı uyaran, Hristiyan ülkelerin emellerini deşifre eden) diğer Müslüman ülkelere mesaj ve ibret olsun amacıyla, şehit ettiler.

Bana göre buradan, Batılıların menfaatlerine karşı bir politika güden diğer müslüman ülkelerin liderlerine çok açık bir mesaj verilmiştir:

Bulunduğunuz koltuklarda rahat durunuz. Yıllardır oralarda oturttuğumuz politikalara karşı sakın bir harekette bulunmayınız. Sizden öncekilerin de yaptığı gibi, sizler de şahsi menfaatlerinizi, makamlarınızı, ihtişam ve şatafat içindeki hayatınızı sürdürünüz. Bu tür tavır ve icraatlarınız da (meşru, gayr-ı meşru) size har zaman arka çıkacak, destek vereceğiz. Amma ve lakin, Hristiyanlık kültürüne, yürütülen katara, oturtulan çarka sakın dokunmayınız, aksi halde bunu hayatınız pahasına bile olsa hesabını sorarız.

Peki biz Türkiye olarak bu Batı orijinli mesaja karşı nasıl bir duruş sergilemeliyiz. Bir sonraki makalemizde bunu ele alacağız.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.