Batı medeniyetinin kurt, ayı, yılan ve domuzları!

Malumunuz Anayasalar bir ülkenin temel kültürünün göstergeleridir. Yani öyle olmaları gerekir. Bir milletin genetik yapısı ve ruhu Anayasa'sına sinmiştir. Bugün Batı Anayasası'nın temeli Hıristiyanlık kültürü üzerine kurulmuştur. Bizdeki bazı batıperest aydınlar tarafından kabul edilmese de bunun bir hakikat olduğuaşikardır.

Bu gerçek, Prens Metternick'in Tanzimatçı hükümete gönderdiği tavsiye mektubundaki şu cümlelerinde açık ve net bir şekilde ifade ediliyor:

" Avrupa medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza, adat ve maişet tarzınıza uymayan kanunları alıp iktibas etmeyiniz. Zira garb kanunları, hükümetinizin temelini teşkil eden kanunların dayanağı bulunan usul ve kaidelere asla benzemeyen kaideler üzerine kurulmuştur. Garp memleketlerinde esas olan şey Hristiyan kanunlarıdır."

İsterseniz Batı medeniyeti ile Kur'an medeniyetini kısaca bir kıyaslayalım ki aradaki temel farklar ortaya çıksın. Hem de bugünkü kavga ve akan kan ve dökülen gözyaşlarının nedeni de anlaşılsın:

Batı medeniyeti;

 'Güç ve kuvvete' dayanır. Tek hedefi 'menfaattir'. Düsturu ve prensibi  'savaş ve kavgadır'. Kişilere yaklaşım 'ırk ve din'dir. Topluma hizmeti  'cinsel ve hayvansal bir hayatı' yaymak ve kolaylaştırmaktır. 

Kur'an medeniyeti ise;

" Güç ve kuvvete yerine 'Hakka' dayanır. Hedefi; menfaat yerine 'fazilettir, muhabbettir'. Düsturu ve prensibi;kavga yerine 'yardımlaşmadır, dayanışmadır'. Kişilere yaklaşımı; 'gerçek kardeşlik ve barıştır'. Tecavüz değil 'tedafüdür, kendini savunmaktır'.  Topluma hizmeti;¸ nefsin alçak isteklerini kolaylaştırmak yerine, 'ruhun ulvi hislerini tatmin etmek', nefsin değil 'Allah'ın isteklerine uymaktır'.

Bu medenîlerden çoğu, eğer içini dışına çevirirseniz; Kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun siretinde ve suretinde olduğunu iman gözlüğü ile görebilirsiniz.