Asrın savaşı

Bugün gerçekten tarihte eşine ender rastlanan bir savaş veriliyor bu topraklarda, hem de asrın en keskin bütün argümanlarıyla.

Bir tarafta tek kişilik bir ordu, beri tarafta ise adeta bütün bir cihan.

Sebepler bazında değerlendirilirse, kıyası bile 'kıyas-ı maalfarık' (karşılaştırılması bile muhal).

Nasıl karşılaştırtabilirsiniz ki; ferde karşı bir cihan.

Olur mu yani?

Olmaz olmaz demeyelim; işte olmazlar da oluyor bu asırda.

Cihandaki bütün fesat şebekeleri, şer güçleri özünde din birliği, Haçlı ittifakı çerçevesinde, yakaladıkları fırsatı Suriye'de  sonuna kadar kullanarak, avına son darbeyi indirmek üzere hamle üstüne hamle yapar iken; karşısında bir kılçık cesametinde bile görmedikleri, iki asırdan beri uysallaştırılmış, uyuşturulmuş ve Tanzimat'tan beri yoğun bakım odasında bir yaşam ünitesine tabi tutulmuş bir ülkenin, ya da RTE'ın (Recep Tayyip Erdoğan) meydan okuyuşu ile donup kaldıklarını görüyoruz. Bütün kirli eller ve ayaklar birbirine dolanıp durmuştur.

Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmâniyânız kim,
Muhammerdirserâpâmâyemiz hûn-ı hamiyetten.

Biz, mayası baştan ayağa haysiyet kanıyla yoğrulmuş olan, o Osmanlılar boyunun ulu soyundanız. Asırlarca adalet-i hakikiyeyi, şefkat-i şer'iyeyi, ihkak-ı hakkı gayr-ı Müslimler dahil olmak üzere dünyaya tatbik etmişiz.

İşte bu soy yeniden neşv ü nema etti; öyle bir çekirdek vermiştir ki; bu çekirdekten boy veren ve vermekte olan çınar (Osmanlı) mazlum ve mağdur milletler üzerine himayet gölgesini serpmiş ve hırpalanan, aşağılanan, horlanan ve ellerinden malları (yer altı-yer üstü zenginlikleri) gasp edilen devletler, hayran hayran onu seyrediyor. Hale hale, dalga dalga etrafında cesaretle bir araya gelmeye başladılar. Evetsizleri bilmem, ama ben, bu son Afrika gezisinde bu ümit ışığını, bu damlayı gördüm.

ÜMMİD-İ İSTİKBÂL
Evet, pek yakın bir zamanda bu damlacıklar çoğalacak, ummana dönüşecektir. Bir dayanışma, bir ittifak oluşacak ve  dünyayı hegomanyası altına alan 5 emperyal devletin prangaları kırılacak ve bu adaletsiz yapı da yıkılacaktır, inşallah. Hiçbir şey ila nihaye gitmez.

Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
Cihânı sensin âzâd eyleyen bin ye's ü mihnetten.