Hava Durumu

AK Parti ve kademeli dönüşüm!

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2021 06:30

Bugünlerde AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in Ayasofya'nın Baş İmamı Mehmet Boynukalın'ın kadın cinayetlerine ilişkin açıklamalarına verdiği cevap, AK Parti'nin savrulduğu yer ve 2023 seçimleri hakkında bizleri endişelendiriyor.

Acaba İktidar kendi sonunu kendi elleriyle mi hazırlıyor? Bu düşünce oldukça geniş kitlelerde hâkim olmaya başladı. Uğradığımız her mahalde, muhafazakârların her sohbetinde bu minval konuşmalara şahit oluyoruz.

Evet, Sayın Özlem Zengin'in dediği gibi; "Siyaset çok ağır bir iş. O yüzden bence herkes kendi işini yapmalıdır", sözünde haklıdır. Ülkemizde siyasetçi olmak; bir "mevki, makam ve statü" mertebesine ve hiyerarşik bir üst konuma geçiştir. Bugüne kadar gerek iktidar ve etbaı ve gerekse de müzmin muhalefet'in ortaya koydukları davranışlar (CHP'nin kadim sloganı; halk için halka rağmen), bu düşüncemizi doğruluyor.

İşte solun yıllarca halka tabi tuttuğu uygulamanın, halkı tımar ve terbiye ediş sebebini ortaya koyan sloganın farklı bir versiyonunu, şimdi de iktidardaki sağ partinin grup başkan vekilinin yüksek perdeden verdiği buyruklarında da görmeye başladık. Aynı çıkışa "İstanbul Sözleşmesi"nde de şahit olmuştuk.  

Psikolojide, sosyolojide buna ne denir, bilmiyorum. Ben buna güç zehirlenmesi diyorum. "Kendini yönetici kademesine yükselten yeni düzenli bir azınlık daima ve zorunlu olarak doğmaktadır. Bu yüzden ebedi vesayet durumunda insanoğlunun çoğunluğunun küçük bir azınlığın (iktidar/parti) egemenliğine teslim olacağı trajik bir gereklilik tarafından belirlenmiştir ve bir oligarşinin temelini oluşturdukları için memnun olmaları gerekmektedir." (Geastanu Mosca)  

Muhafazakâr İtalyan siyasi teorisyen Mosca'nın dediği gibi; "Bir egemen sınıfın kaçınılmaz olarak diğerini takip etme ilkesi ve bu ilkeden çıkarılan oligarşinin adeta büyük sosyal kümelerin ortak yaşamının takdir edilmiş şekli olduğu", kuralına şahit oluyoruz.

CHP'NİN ARİSTOKRATİK RUHU AK PARTİ'YE Mİ SİNDİ?

"Tarihin demokratik akımları, birbirini izleyen dalgalara benzemektedir. Aynı kumsalı döverler. Sürekli yenilenirler. Bu dayanıklı görüntü aynı anda hem cesaret vericidir hem de cesaret kırıcıdır. Demokrasiler belirli bir gelişim seviyesine ulaştıklarında en başta çok şiddetli bir şekilde mücadele ettikleri aristokratik ruhu ve çoğu durumda aristokratik formları benimseyerek kademeli bir dönüşüm geçirirler. O zaman yeni suçlayıcı kişiler hainleri ele vermek için ayağa kalkar; şerefli mücadele ve soysuz güç çağının ardından eski egemen sınıfla birleşirler; bunun üzerine bu sefer de onlar demokrasi isminin çekimindeki yeni muhalifler tarafından saldırıya uğrarlar. Bu zalim oyunun sonu gelmeyecek şekilde devam etmesi olasıdır. (Robert Michels. Oligarşinin Demir Yasası)

Ne diyorsunuz; dünyada hâkim olan kural, ülkemiz için de geçerli değil mi? bir asırdır şimdiki muhalefet tarafından tımar ve terbiye edilen "Müslüman Anadolu halkı", şimdi de AK Parti iktidarı tarafından tedip ve terbiye edilmeye layık bir muameleye tabi tutulmuyor mu? Yoksa üst perdeden, bir akademisyen ve din adamına parmak sallamak cüretini ve hakkını ne ile izah edebilirsiniz?

Unutmayalım; küçük küçük biriken gazlar, yeri ve zamanı geldiğinde büyük patlamalara gebedir. 2023 de fazla uzak bir tarih olmasa gerek.   

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.