Hava Durumu

Yemek yemeyen çocuklar

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2020 07:30

Çoğu anneyi kaygılandıran konulardan biridir: Yemek yemeyen çocuklar. Özellikle 2-4 yaş aralığında sıkça rastlarız: "Çocuğum yemek yemiyor. Yemek seçiyor" yakınmalarına.

Bu konuyla ilgili öncelikle beslenme problemi ve beslenme bozukluğunu ayırt etmemiz gerekir. Beslenme bozukluğu dediğimiz, uzun süreli ve çocuğun zayıflamasına sebep olan problemdir. Bu problem de hekime başvurmayı gerektirir. Beslenme problemi dediğimiz şey ise, çocuklarda yaşadığımız geçici problemdir. Ki bizi ilgilendiren konu başlığı da budur. İlk olarak yapmamız gereken şey, çocuğu anlamaktır. Çocuğu anlamanın yolu ise yaş grubunun özelliklerini bilmekten geçer. Bakalım beslenme konusunda okul öncesi çocuklarla ilgili bilmemiz gerekenler neler?

  • Okul öncesinde çocuklar her besini iştahla yemezler. Çoğu yetişkin insanda da olduğu gibi...
  • Bugün bayıla bayıla yedikleri bir yemeği ertesi gün sevmeyebilirler.
  • Besinler, onlar için keşfedecekleri yeni bir alandır. Yiyeceklerin tadını, kokusunu, dokusunu keşfederler. Acı, ekşi, tuzlu gibi keskin tatlardan hoşlanmazlar.
  • Karışık bir tabak, çocuğu masadan uzaklaştırır.
  • Tabağa konulan yemek, yetişkin porsiyonu değil; çocuk porsiyonu olmalıdır. Bu da verilen bilgilere göre 1/3 veya 1/4 oranındadır.
  • Sofra, çocuk için yalnızca yemek yenilen yer değil aynı zamanda sosyalleşme yeridir.
  • Ailenin beslenme alışkanlığı, çocuğun beslenme alışkanlığını da etkiler.   
  • Ve asıl bilmemiz gereken şey, beslenme problemi ebeveyn - çocuk ilişkisinden kaynaklanıyor olabilir. Çocuğun ilgi ihtiyacını karşılamaya çalışması, ailenin yemekle ilgili çocuğa düşünme fırsatı dahi tanımaması, çocuğun 'yemek yememeyi' aileye silah olarak kullanması....

Peki, bizler, beslenme alışkanlığını çocuklarımıza nasıl kazandırabiliriz?

  • Tabakta yemekleri bir arada sunmak yerine, çocukların her yiyeceği tek başına tatması sağlanmalıdır. Bu şekilde, hem tabaktaki görüntüyü düzenlemiş oluruz hem de çocuk, yiyeceklerle ilgili tatları ayırt etmiş olur.
  • İçi dolu tabak yerine, içeriği dolu besinler tercih edilmelidir.
  • Çocukla, onu zorlamak yerine besinlerin faydalarıyla ilgili sohbet edilebilir.
  • Çocuğa karşı güven kaybedilmemelidir. Çocuk doymuş olabilir, hasta olabilir, midesi o yiyeceği kabul etmiyor olabilir. Bu yüzden gözlem yapmalı, yemekle ilgili gerçek durumun ne olduğunu bulmaya çalışmalıyız.
  • Çocuğun sosyalleşmesi gereken bir alan olan yemek masası, savaş yeri haline gelmemelidir. Yemek masası, ailenin bir araya gelip sohbetler ettiği, yüzde gülümsemenin eksik olmadığı bir alan olmalıdır ki ailenin bütün fertleri yemek yenileceği anı dört gözle beklemeli, çocuk da koşa koşa sofraya gelmelidir.
  • Çocuk, yemekten istediği miktarda tabağına alabilir. Bu, çocuğun kendi kararı demektir ve tabağını bitirmesini de tetikleyecektir. Eğer çocuğun tabağına yemeği siz koyacaksanız bu durumda da yiyeceğini düşündüğünüz miktardan daha az konulabilir. 'Çok yeme' tercihi yine çocuğa bırakılmış olur.
  • Çocukların sebze yemeklerini sevmediklerini biliriz. Bu yüzden yemek yaparken sebzeleri küçük küçük doğramak da işimize yarayabilir.
  • Çocuklara öğün aralarında abur cubur vermemeye özen gösterilmelidir.

Özetleyecek olursak amacımız, tabağı bitirtmek uğruna çocukla inatlaşmak değil; çocuğumuzun bu keşif yolculuğunda ona rehber olmak, farklı tatlardan besinleri tatmasını sağlamak olmalıdır.

                                                                                              

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.