Hava Durumu

Tip8 Serdar

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2020 07:30

İkinci çocuğuma hamile kalmıştım. İlk çocuğum çok sakin, her dediğimi yapıyor, kurallara uyuyor, leb demeden leblebiyi anlıyor diye "çocuk büyütmek de ne zormuş" diye söylenen anneleri hiç anlamazdım. Hatta kızardım onlara. Ne kötü ebeveynler diye içimden geçirirdim ne yalan söyleyeyim. O yüzden yeniden çocuk büyütmekten hiç korkmadım. Kolaydı çocuk büyütmek benim gözümde. İkinci çocuğumun da ebeveynleri biz olacağımız için o da sakin olacaktı. Verilen görevleri hemen yerine getirecekti. Huzur ve sükunet olan bir evde çocuk sakin olmayacaktı da ne olacaktı.

Zaman geçti ben ikinci çocuğumu dünyaya getirdim. Ve 2 yaşına geldi bile Serdar. 2 yaşındaydı ama yetişkin insanlardan daha da zorlayıcı olabiliyordu. Araştırdım neden bu kadar inatçı, dediğim dedik, öfkeli ve baskın diye. 2 yaş sendromu diye bir şey varmış meğersem. Geçecek dediler. Sabrettim. Sakinliğimi hep korudum. Zorlandığım zamanlar çok oldu.

Serdar 8 yaşına geldi ama sendrom denen o şey geçmedi. Hatta daha da zorlamaya başladı bizi. Endişelerimiz de arttı git gide.

Sonra anladım ki oğlumun bu öfkeli, baskın, sert hali bizimle ya da yaşıyla ilgili değil. Onun bu hali doğuştan geliyor. Söz verdim kendi kendime keşfedecektim onu. O da bir hazineydi ve keşfedilmeye ihtiyacı vardı çünkü.

Sonra gözlemlemeye başladım onu hem aile içinde hem arkadaşlarıyla beraberken. Liderlik yapmaya, insanları yönetmeye, görev almak yerine görev dağıtmaya hevesi vardı. Asla hiçbir şeyden korkusu yoktu. Çok cesurdu. O yüzden her ortama rahatlıkla girebiliyor ve kendini gösterebiliyordu. Kimseden çekinmiyordu o yüzden doğru olanı söyleyiveriyordu insanların yüzüne. Eli açıktı. Çocukluğundan beri elinde ne varsa arkadaşlarıyla paylaşmaktan zevk alırdı. Yakın hissettiği insanları korumayı kendine görev biliyordu. Hatta tam da bu sebepten ara sıra okulda haksızlık yaptıklarını düşündüğü çocuklara karşı gövde gösterisi yapmaktan geri durmazdı.

Oğlumu da ona giden yolları da keşfettim. Hayat o zaman daha da kolaylaştı benim için. İnatlaşmıyorum artık onunla. Yaşanan bir durum karşısında öfkelendiğinde nasihatler vermeye çalışmıyorum. Sakinleşmesini bekliyorum ve sonrasında konuşuyorum. Ve asla insanların içinde uyarmıyorum oğlumu. Baş başayken hallediyoruz problemlerimizi. Dertleşirmiş gibi. Ve ben elalemin: "Ne biçim çocuk yetiştirmişsiniz." demelerine inat oğlumu keşfetmeye devam ediyorum. Çünkü ben elalemden değil oğlumdan sorumluyum.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.