Problem nedir?

Çoğu zaman problemlerden şikâyet ederiz.

 Problem dediğimiz tanımın içine bazen eşimiz bazen çocuklarımız bazen arkadaşlarımız bazen ebeveynimiz bazense akrabalarımız ve komşularımız girer.

Fakat bu saydıklarımız asıl “problem” değil problemin başkarakterleridir diyebiliriz.

Peki, şimdi düşünelim. Problem dediğimiz şey nedir? Net tanımlayabiliyor muyuz sahiden?

Benim dışa dönük olmam mı problem yoksa eşimin içe dönük olması mı?

Benim yalnız kalma isteğim mi problem yoksa oğlumun birlikte vakit geçirme isteği mi?

Benim duygusal olmam mı problem yoksa arkadaşımın mantık çerçevesinde değerlendirmeler yapması mı?

Benim sütlü tatlıları sevmem mi problem yoksa kızımın şerbetli tatlıları sevmesi mi?

Benim çay sevmem mi problem yoksa komşumun kahve sevmesi mi?

Ne sahi problem? Net tanım yapabiliyor muyuz?

Yoksa problem olan biricikliğimizi, farklı olduğumuzu, farklılıklarımızla var olduğumuzu kabul edemeyişimiz mi? 

O zaman şu soruyu soralım kendimize olur mu?

Ben muhatabımı benden ayrılan özelliklerinden dolayı suçlarken muhatabım beni nasıl görüyor?