Hava Durumu

Evlenirken unuttuklarımız

Yazının Giriş Tarihi: 03.05.2022 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.05.2022 10:10

Ramazan boyunca haftada 2 gün süren bir “Evlilik Okulu” gerçekleştirdik gençlerle beraber. İçinde evli olanlar da vardı fakat çoğunluğu bekar ve evliliğe hazırlık aşamasında olan hanımlardı. Çok güzel dönüşler aldım program bitiminde. Ve bir kez daha düşündüm ki evlilik öncesinde “evlilik okulu” şart olmalı daha sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürlü evlilikler için.

Bundan sonraki süreçte yoğunluğum bittikten sonra yeniden “Evlilik Okulu” yapmayı planlıyorum.  İnşallah kısmet olur. E programda evlilik üzerine bir dolu konu aktarmışken bizi dinleyenlere, yazılarımda da siz değerli okuyuculara bunları elimden geldiğince sunmak istiyorum.

Bugünkü konumuz:” Evlenirken Unuttuklarımız”

Evliliklerde yaşanan krizlere baktığımızda eşlerden şöyle şikayetler gelir çoğu zaman: “Anlamıyorum neden böyle davrandığını, bu şekilde nasıl düşünür aklım almıyor.” Bu cümleleri tabii ki karşı tarafı dinlemek anlamak ya da ilişkideki düğümleri çözmek için sormayız. Yargılamak, eşimizin ne kadar da anlayışsız bir insan olduğunu vurgulamak için sorarız. Ama bir bakarız ki bizim eşimiz için yaptığımız yakınmaları eşimiz de bizim için yapıyor. Peki gerçekte kim anlaşılmaz olan insan?

İnsanla ilgili konulardan bahsedeceksek eğer insanın kişiliği ve kişiliğini oluşturan etkenler üzerinde durmamız gerektiğini sıkça vurgularım. Çünkü bu konu zihnimizde tam oturmazsa arkasından insanla ilgili anlatılacak olan her şey askıda kalacaktır. Kişilik dediğimiz şey, aslında kişiyi biricik hale getiren, X kişisini Y kişisinden ayıran, bizi parmak izlerimiz kadar farklı yapan özelliklerimizdir. Bu özelliklerimizden etkilenen 3 alan var. Bunlar da kişiliğimizin hayat bulduğu, daha somut hale gelen, yansımasını çok rahat görebileceğimiz duygularımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımız. Kısaca kişiliği, doğuştan getirdiklerimiz ve dünyada öğrendiklerimizin birleşimi olarak tanımlayabiliriz. Peki kişiliğin oluşumuyla evliliğin ne ilgisi var? Evlenirken özellikle de aradığımız aşkı bulduğumuzu düşünüyorsak olaylarla ilgili eşimizle çok uç noktalarda düşünmek, çok uç noktalarda tavırlar sergilemek aklımızın ucundan dahi geçmiyor. Hayata aynı pencereden bakma ve daima mutlu olma hayaliyle evleniyoruz. Hem nasıl bunun tersini düşünelim ki? Nişanlılık döneminde ya da evliliğin ilk yıllarında biz aynıydık aynı şeylere ağlayıp aynı şeylere gülüyorduk. Burada sorulması gereken soru şu: “Gerçekten aynı mıydık yoksa birbirimizin farklılıklarını fark etmekle ilgili göz kusurumuz mu vardı?”

Devamı gelecek...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.