Hava Durumu

Bilişsel esneklik

Yazının Giriş Tarihi: 07.06.2022 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2022 02:36

Terapi seansında çoğu danışanımıza ilk olarak şu soruyu yöneltiriz: Yanınızdan tanıdığınız biri geçerken size selam vermese ne düşünürsünüz? Aklınıza ilk ne gelir? 

Bu soru karşısında Kimi insan der ki: “Bana selam vermediğine göre demek ki ben ona bir şey yaptım.” Kimi der ki: “Beni gördüğü halde görmezden geldi, demek ki ben selam bile verilmeyecek bir insanım.” Kimi: “Dalgın diye selam vermediğini düşünürüm.”der. Kimi de: “Burnu bir karış havaya kalkmış.”  yorumunu yapabilir. Bunlar ve bunlara benzer birçok cevapla karşılaşabiliriz bu soru karşısında.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu cevapların hepsinin de doğru olma ihtimali vardır elbet. Mesela bu kişi sizi görmüş ve gerçekten dargın olduğu için cevap vermemiş olabilir. Ya da cidden kibirli bir insandır size selam vermeye tenezzül etmemiş olabilir. Veya yoğun bir gün geçirmiştir, yorgundur, dalgındır ve sizi görmemiş olabilir.

Burada üzerinde duracağımız ilk nokta aslında biz nasıl düşünürsek düşünelim gerçek olanın asla değişmeyecek olmasıdır. Ben dalgın herhalde demiş olabilirim ama gerçekte olan bana kırılmış olmasıdır. Ben bana kırıldı herhalde demişimdir ama aslında dalgınlıktan beni görmemiş olabilir. Evet gerçek olan değişmeyecektir ama benim hayat kalitem büyük oranda etkilenecektir bu farklı yorumlamalardan.

Gelin 3 farklı düşünme biçimi üzerinden bir değerlendirme yapalım. Hayatımızı ne oranda etkiliyor bir bakalım. Dedik ki: “Burnu bir karış havada beni nasıl da görmezden geldi.” Bunu dedikten sonra muhtemelen o kişiye öfkelenmeye başlayacağız. Kibirli dediğimiz insana karşı kinlenmeyi normal karşılayacağız. Belki günlerce gecelerce muhatabımızın selam vermediği o anı tekrar tekrar zihnimizde canlandırıp bir dahaki görüşmemizde ondan intikam alma hayalleri kuracağız. Bu da yetmeyecek öfkemizi frenleyemeyip gördüğümüz her insana onun ne kadar da kibirli, selam vermeyecek kadar burnu havaya kalkmış bir insan olduğunu anlatacağız. O ona o ona aktarırken bu selam vermeme durumunu, öyle bir hale gelecek ki konu birinin ağzından “Bak Fatma Ayşe’ye selam vermiş ama Ayşe görüşmek istemediğini söylemiş hatta hakaret etmiş.” yalanına kadar gidecek durum. Suizan, dilden dile aktarılırken iftira varacak son nokta olacak. Bizim de hem psikolojimiz hem fizyolojimiz alt üst olduktan sonra konu selam vermemekten nerelere varmış olacak.

Devamı gelecek...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.