Hava Durumu

Bakış açımızın moleküler yapısı

Yazının Giriş Tarihi: 14.07.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2020 06:30

"Yanlış yerden bakıyorsun, bakış açını düzeltmelisin."

"Bakış açını düzenlemezsen, depresyondan çıkamazsın."

"Bu olay seni çok üzdü ama olaylara doğru yerden bakmak seni rahatlatacaktır."

Bu tür cümleleri ya biz kullanmışızdır karşımızdakine ya da biz işitmişizdir başkalarından. Evet, çoğumuz bizi üzen, bizi depresyona sokan, mutlu eden, şaşırtan, hayal kırıklığına uğratan şeylerin durumlar ve olaylar değil de bizim o durum ve olayları nasıl yorumladığımız olduğunu bilir. Yani o durum ve olaylara bakış açımız, bizim ne tür duygular yaşayacağımızı ve ne tür davranışlar sergileyeceğimizi belirler.

Peki, bakış açısı dediğimiz şey bu kadar kolay bozulup düzelebilen bir şey midir ki biz insanlar çok sık kullanırız "bakış açılı" cümleleri?

Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle bakış açısının nasıl oluştuğunu irdelememiz gerekir.

Bakış açımızı oluşturan 3 temel unsur vardır.

  • Aile
  • Arkadaş
  • Okuduklarımız - İzlediklerimiz

Çocukluktan başlar bakış açımız şekillenmeye. Anne-babasını izler öncelikle çocuk. Olaylara nasıl tepki veriyorlar? Öfkelendiklerinde ne tür cümleler kullanıyorlar? Hangi olaylar onları mutlu ediyor? Hangi olaylara şaşırıyorlar? Dünya denen yerde mutlular mı, söylenip duruyorlar mı, şikâyetçiler mi yoksa gelecek kaygısıyla zehir mi oluyor hayatları? Bir bir zihnine yazar çocuk bunları. Ve bakış açısının bir kısmı aile tarafından oluşturulur.  

Çocuk büyür ve aileden sonra sosyalleşmeye arkadaşlarıyla devam eder. "İnsan, birlikte en çok zaman geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır." der Jim Rohn. İşte bu beş kişi, bakış açımızı işlemeye devam eder. Ya ailenin oluşturduğu bakış açısını bozar ya düzenler ya düzeltir ya da oluşmuş bakış açısını kökleştirir.

Aile ve arkadaş ikilisi bakış açımızı şekillendirmeye devam ederken yaptığımız okumalar ve izlediklerimiz de durumları, olayları, hayatı nasıl okumamız ve nerden bakmamız gerektiğini söyler bizlere. O yüzden:

  • Özellikle çocuğumuzun yanında olaylara verdiğimiz tepkilere, hayatı anlamlandırma biçimimize, bizi gördüğü duyduğu her an "kendimize" çekidüzen vermek zorundayız. Eğer pozitif bakış açısına sahip çocuklar yetiştirmek istiyorsak...
  • Çocuklarımız arkadaş çevresini oluştururken "saldım çayıra Mevla'm kayıra" vahametine kapılmamalı onlara bu süreçte de rehberlik etmeliyiz. Çocuğumuz için gösterdiğimiz özeni kendi arkadaş çevremizi oluştururken de göstermeli ve gerektiği durumlarda arkadaşlarımızı hayatımızdan ayıklayabilmeliyiz.
  • Ekranlardan, dizilerden, psikolojimizi alt üst eden haberlerden, götürüsünün getirisinden fazla olduğu filmlerden çocuğumuzu ve kendimizi ateşten korur gibi korumalıyız.
  • Her kitap, masum değildir. İnsanın zihninde, ruhunda en az film ve diziler kadar tahribat yapabilme gücüne sahiptir. Kendimiz ve çocuğumuz için hatta hediye kitap alırken dahi ince eleyip sık dokumalıyız.

Evet, hayatlarımız benzerdir. Hepimiz beslenmeye, barınmaya, korunmaya ihtiyaç duyarız. Hayatı, kişiye özel kılan ise bakış açılarımızdır. Şimdi yazının başında sorduğum sorunun cevabını size bırakıyorum. Bakış açısı kolayca bozulup kolayca düzelebilen bir şey midir?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.