Hava Durumu

Annelik ve sabır

Yazının Giriş Tarihi: 03.09.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.09.2020 06:30

Anneyiz. Evhamlıyız ve kaygılıyız.

Sabrımızı tüketiyoruz. Sabrımızı tükettikçe de gün gün tükeniyoruz.

Âlimlerimizden biri sabır konusunda şunları söyler: "Cenâb-ı Hakk'ın insana verdiği sabır kuvvetini evham yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni hayatı bâki tevehhüm etmesiyle, sabır kuvvetini mazi ve müstakbele dağıtıp, hâlihazırdaki musibete karşı sabrı kâfi gelmez ..."

Burada bütün insanlar genelinde bir ifade kullanılmış olsa da biz bugün, anneler açısından ele alacağız konuyu.

"Ya çocuklarımın başına bir şey gelirse..."

"Hastalanırsam çocuklarıma kim bakar?"

"Maddi imkânsızlıklar içinde çocuklarımıza kaliteli bir hayat sunamazsak."

"Bu dünyanın hali ne olacak? Çocuklarımız da bozulup gidecek."

"Çocuğum çok yaramaz okula başladığında öğretmeninden çok şikâyet gelecek."

"Kızım kakasını altına yapıyor. Daha kaç ay devam edecek bu işkence?"

Bu tür cümlelerle geçer ömrümüz, anneliğimiz. Yapacaklarımızdan ve yaşanacaklardan kaygılıyızdır. Bu kaygı, gün içinde sabır gerektiren işlerimizde sabır gösteremememize sebep oluyor. Sabırsızlık da arkasından çözümsüzlüğü getiriyor. Ve problem olan her neyse harekete geçmek yerine depresyona giriyoruz.

Âlimin cümlesini açalım şimdi birlikte. Allah merhametlidir. Ve insana, yaşananları daha kolay göğüsleyebilmesi için 'sabır kuvveti' verir. Eğer insan verilen bu sabrı, geçmişte yaşananlara ve gelecekte yaşanacaklara dağıtmazsa anlık yaşadığı musibetine kâfi gelir. Muhakkak şahit olmuşsunuzdur annesini kaybetmiş çocuklara, şehit haberi alan anne-babalara, kanser olduğunu öğrenen insanlara. Peki, hiç beklemedikleri anda gelen böyle yıkıcı haberlerle dik duruşlarına da şahit oldunuz mu? Sabırlarına hayran kaldınız mı? "Benim başıma gelse böyle dik durabilir miyim ki?" dediniz mi?

İşte bu tam da Allah'ın insana, başına gelen musibetine karşı verdiği sabrın göstergesi.

Eğer bizler vahamete kapılıp tühlenir, kaygılanırsak sabrımız durduk yere tükenecek ve kendimizi şarj etmeye fırsat kalmayacak. Sabırsızlık gösterdikçe, yaşanmamış ve belki de hiçbir zaman yaşanmayacak olayları kafamızda kurdukça ümidimiz kaybolacak, şükretmemiz gereken yerde şikâyetimiz artacak. Ve işte asıl o zaman hayat, başımıza gelen en büyük musibet olacak bizler için.

Sabrını tüketme, sen de tükenme...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.