Takdir edebilen takdiri hakeder

İnsan bir konuda başarılı olmak için öncelikle motive olmaya ihtiyaç duyar. Konumu ne olursa olsun, takdir edilmek herkesi motive eder. Aslında gerçekte ihtiyacımız olan iç motivasyondur fakat insan dıştan güdülenmeye her zaman daha fazla gerek duymuştur. Beğenilmek ve takdir edilmek her yaştan her insanın ihtiyacıdır. Özgüveni ve iç motivasyonu yüksek insanlar dışarıdan bir desteğe daha az ihtiyaç duyarlar.

Kişi için her iki motivasyon şekli de önem taşır.Ama insan içsel bir güce sahip olmadığında dış destek gelmezse pes etme ya da ümitsizliğe düşme olasılığı daha yüksektir. Üstelik kendi motivasyonunu üreten insan, aslında kendine olan güveni sayesinde çevresinden takdir görerek zaten dıştan da motive olur. Eğer bir insan başarılıysa, zaten takdir edilmek de en doğal hakkıdır. Çünkü “marifet iltifata tâbidir”ve her zaman “Sezar’ın hakkı Sezar’a” verilmelidir. Fakat başarıyı takdir etmek zor iştir ve erdem gerektirir.

İnsan doğası gereği kendinde olmayan vasıfları bir başkasının üzerinde görmekten pek hoşnut olmaz ve kendi başaramadığı şeyi bir başkasının başarmasını kabullenmekte zorlanır. Ama birçok açıdan kendini geliştirmiş ve yeterlilik kazanmış insan, başkalarına değer katmayı ve onları gerçekten takdir etmeyi iyi bilir. Eleştiriden ya da baltalanmaya çalışılmasından güç alır ve bu durum kişiyi daha da azimlendirir. İşte bunu başarabilen, kendine güvenen ve yaptığı işten emin olan insandır.Çünkü böyle kişiler eleştiriyi bir gelişim aracı olarak görürler. Yapılan eleştiri yapıcı mı yoksa yıkıcı mı bunu iyi ayırt ederler.

Doğru eleştiriyi alır, art niyetli eleştiriyi de tolere ederler.Çok fazla takdir edilme arzusuna bağımlı olmazlar. Fakat başkalarını takdir etme konusunda son derece cömerttirler. Onlar için öncelik iç motivasyonu beslemek ve korumaktır. Bunun yanında hak edeni de takdir edip cesaretlendirmektir. Kendi başardıkları bir şeyi başka insanların da başarması için yol gösterirler. İşte bu tarz insanlar başkalarının parlamasından, kendi ışığına olan güvenleri sayesinde rahatsız olmazlar. Onlar “takdir edilme” isteğini çoktan “takdir edebilme” erdemiyle yer değiştirmeyi başarmışlardır. İşte bu yaptıkları da zaten asıl marifettir ve fazlasıyla takdiri hak eder!

Sağlıcakla ve farkındalıkla kalın.