Hava Durumu

Peşini bırakmayan duygular

Yazının Giriş Tarihi: 21.06.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.06.2021 06:30

Bir yayı ne kadar geriye çekerseniz, oku o kadar ileri fırlatırsınız. Yani baskılanan her şey tam tersi yönde harekete geçer. Çünkü baskının şiddeti arttıkça ters yöne eğilim de artar ve her şeyin bir sonu olduğu için bu baskı, mutlaka tersine bir baskıyla durdurulur. Bir balonu şişirirken baskılanan havanın son noktaya kadar sıkıştığında aksi yönde şiddetle bu baskıyı sonlandırması ve balonun patlaması gibi. Elbette ki bu kadar bilgiyi size fizik kanunlarından bahsetmek için anlatmadım. Tüm bu gerçeklerin ışığında gözden kaçırdığımız bir noktaya değinmek istiyorum.

Baskılar!

Kişiliğimiz üzerinde yapılan baskılar eninde sonunda bir patlamaya yol açar. Baskının şiddeti arttıkça patlamanın da şiddeti artar. Gözlemlediğim en net durum; bir kişi üzerinde uygulanan baskının her zaman tersine sonuçlandığıdır. Belki de bizim "yasaklar caziptir" düşüncemiz buradan ortaya çıkıyordur. Evet bir şeyi ne kadar yasaklarsanız yani ne kadar baskı uygularsanız, durum o kadar çekici hale gelir. Baskılanan duygular da tıpkı böyledir. O duygu bastırıldığı yerde gitgide büyür ve eninde sonunda oradan çıkar.

Freud diyor ki; "İtiraf edilmemiş hiçbir his asla ölmez. Yaşanılan her psikolojik sorunun altında da geçmişte yaşanılan, yarım kalmış, tamamlanmamış, kişinin çözüme kavuşturamadığı ve bilinçaltında bastırarak tuttuğu nedenler vardır. Hiçbir sorundan kaçarak, kurtulamazsın." Yani duyguları baskıladığımızda ve onlarla yüzleşmekten kaçtığımızda onlara mahkûm olarak yaşarız ve aslında her fırsatta onlarla tekrar tekrar savaşmak zorunda kalırız. Her duygunun bir anlamı vardır ve asla gereksiz değildir. Yanlış olan, onları baskılamak, gereksiz büyütmektir. Kişi çözümlemediği her olayda takılı kalır. Sürekli aynı durumu ve duyguyu kendine yaşatır. Kısır bir döngü içine girer ve olayı çözümlemeye değil, sorun olarak büyütmeye odaklanır.

Her fırsatta dile getirir çünkü çözüme kavuşmamış olan durum onu rahat bırakmaz. Bu yüzden geçmişte kaldığı halde hâlâ bu günümüzü zehir etmeye devam eden şey her neyse onu bulun, açığa çıkarın, onunla yüzleşin ve rafa kaldırın! Yoksa emin olun ömür boyu yakanızı bırakmaz! Cahit Zarifoğlu'nun da dediği gibi; "Acını yaşa, öfkeni yaşa ve seyret. Kendini sakın bastırma. Öyle suyun üstünde akan yaprağa bakar gibi bak, seyret. Uzanıp onu almaya kalkışma. Kendini suçlama. Olacak olandan kaçamazsın. O yüzden hiç bastırma kendini, baskılama. Çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olur."

Sağlıcakla ve farkındalıkla kalın.   

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.