Kadın olmak…

Zor iştir kadın olmak! Peki öyle midir gerçekten! Aslında bu hayatta bir şeyleri zorlaştıran insanlardır. Kadın olmayı da zor kılan yine budur. Halbuki kadın olmak zor zanaat değil değerli zanaattır! Kadının elinin değdiği her şey güzelleşir, kadının olduğu yerde can vardır. Erkeğin manevi dayanağı, çocuğunun ilk hocasıdır kadın. Manevi gücü maddi olanakları gölgede bırakacak kadar üstündür!

Elbette ki tüm bunlar ahlaki ve insani vasıfları üstün kadının olduğu yerde mümkündür. Yani ister kadın ister erkek olsun; her şeyden önce nitelikli insan olmak esastır! İnsani vasıflarını kaybetmiş bir erkeğin elinde kadın nasıl heba oluyorsa; aynı şekilde bir kadının elinde de birçok şey heba olur. Erkeği kadından üstün görmenin, erkeği sadece güçsüz kıldığını bilmemiz gerekir. Çünkü kadın ve erkek birbirini tamamlayıcı yaratılmıştır. Erkeğin beden gücü ile kadının manevi gücü bir araya geldiğinde her şey anlamlı olur. Kadın, erkek gibi olmaya çalışarak, erkek üstün gördüğü vasıflarını kötüye kullanarak,ortaya sadece karmaşa çıkar. Kadın ve erkeğin arasında bir iktidar savaşı olduğunda tüm dengeler bozulur! Zaten hakimiyet de kimseye ait değil, aksine ortaktır. Toplumda oluşmuş yanlış algılar ve hatalı yetiştirilme tarzı sebebiyle bu savaş git gide de kızışmaktadır. Bu durumda sadece erkeğin egemen olduğu bir toplum algısı sebebiyle hırslanmış ve kendini ispatlama çabasıyla hata yapan bir kadın profili ortaya çıkmaktadır.

İşte tam bu noktada yine devreye kadın yani anne giriyor. Eşinden şikâyet edip aynısından bir tane daha yetiştiren erkek anneleri, daha en başından eşi onu ezmesin için okusun, meslek sahibi olsun, eşine eyvallah etmesin diyen kız anneleri. Her iki taraf da gardını almış şekilde bekliyor ve hatanın ortasında iyi bir şeyler olmasını umuyorlar. Peki, bu mudur doğrusu? Bu toplumu toparlayacak sağlıklı bireyler yetiştirecek olan annelerin en başta nitelikli bir kadın olarak bu durumu toparlaması gerekmez mi? İster kız ister erkek olsun yanlış algıların dışında yetiştirilmiş bireylere ihtiyacımız var! Bir kadını katletme hakkını kendinde gören bir erkeğin, aslında beraberinde kendini de yok ettiği acı bir gerçektir! O yüzden ortada asıl katledilen toplumun ta kendisidir.Yani aslında kadının hak ettiği değeri görmesi, yine kadının yetiştirdiği bir toplumun bilinçlenmesiyle mümkündür!

Sağlıcakla ve farkındalıkla kalın.