Bilginiz hitabınız kadardır

İnsan konuşarak iletişim kuran tek varlıktır ve konuştuğu dili güzel kullanması gerekir. Kişiliğimiz, yaşadığımız aile ve sosyal çevreyle şekillenir. Bunun en büyük etkisi de konuşmamız üzerinde görülür. Eğer insan konuştuğu dili doğru öğrenmek ve uygulamak adına bir eğitim almadıysa, yetiştiğini yörenin ağzıyla konuşmayı öğrenir. Dil canlıdır ve sürekli gelişir.

Tüm canlılar gibi doğar ve ölür. Dilimize sahip çıkmamız yaşadığımız toplumun gelişmesi ve kültürümüzün yaşatılması için çok önemlidir. Bunun yanı sıra kişinin kendini geliştirmesi için de dili doğru kullanması gerekir. Bu sebeple Diksiyon eğitimi, yaşı ve mesleği ne olursa olsun her insanın alması gereken bir eğitimdir.

Günümüzde meslek gruplarının artışı ve insanların sosyal statülerinin yükselmesi de bu eğitimin gerekliliğini pekiştirmiştir. Çünkü insanın sahip olduğu bilgiyi aktarma yolu öncelikle anlatımıdır. Başkalarıyla en etkin iletişim kurma yolu konuşmaktır.

Her insanın kendini doğru ve güzel ifade etmeye ihtiyacı vardır. Sürekli topluluğa hitap eden birinin nasıl iyi bir diksiyonla konuşması gerekiyorsa, aslında sıradan bir insan için de durum aynıdır. Çünkü insan sosyal bir varlıktır ve her ortamda kendini anlatma gereksinimi duyar. Eğer kendini etkili bir şekilde anlatabilme kabiliyeti varsa, bu kişiyi her zaman bir adım öne taşır. İnsanın kendisine has bu eşsiz kabiliyeti geliştirmesi, önceliklerinden biri olmalıdır.

Kişinin hitabeti, onu ilerleten ya da kısıtlayan unsurdur. Eğer kendimizi doğru ifade edememekten korkuyorsak ya da nasıl ifade edeceğimizi bilmiyorsak, genelde her ortamda geri planda kalmayı tercih ederiz. Ya da konuşma kabiliyetimiz zayıfsa, son derece bilgili olduğumuz bir konuda bile bunu açığa çıkaramayız.

Şu açıdan da bakacak olursak konuşmamız, düşüncelerimizin vücut bulmuş halidir. Konuşma kabiliyetimizle birlikte düşünce yapımızı da geliştirmemiz gerekir. Çünkü yanlış ve olumsuz düşüncelerle, ortaya pratik açıdan düzgün bir diksiyon çıksa da anlam ve üslup açısından yetersiz kalacaktır. Kendimizi diksiyon açısından geliştirirken mutlaka kişisel anlamda da buna katkıda bulunmalıyız. Yoksa sadece yapay ve içi boş bir hitaba sahip olmuş oluruz.

Beden dilimiz de hitabımızın ayrılmaz bir parçasıdır ve o da tamamen düşüncelerimizden etkilenir. İşte tam bir bütünlük içinde kendimizi geliştirmeyi başarırsak; özgüvenli, etkili hitabeti olan ve olumlu bakış açısına sahip bir insan olabiliriz. Bu hayatta başarılı olan insanlar; bilgili ve sahip olduğu bilgiyi etkili bir şekilde ifade etme becerisine sahip insanlardır. Çünkü bir konudaki bilgimiz aktarabildiğimiz kadarıyla sınırlıdır. İşte bu yüzden bilgimiz hitabımız kadardır!

Sağlıcakla ve farkındalıkla kalın.