Anlamak istemeyene yeter mi lisan?

Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan ve bu nedenle de yiyip içmeyen, hiçbir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası, psikiyatrların tüm çabalarına rağmen ölü olmadığına bir türlü ikna edilememiştir. Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan doktorlardan biri, sonunda ona bir soru yöneltir ve ölülerin vücudunun kanayıp kanamayacağını sorar. Hasta; "tabi ki kanamaz çünkü ölülerin tüm hayati fonksiyonları durmuştur" der.Bunun üzerine doktor küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırır. Parmağının kanadığını gören hasta şaşkınlıkla parmağına bakar ve sonrasındatepkisi ilginçtir; "lanet olsun, ölülerde kanarmış!" Bu hikâyeyi bugün okudumve içinde bulunduğumuzbirçok durumu ancak bu kadar özetleyebilirdiye düşündüm.

"Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz!" demiş yaİbn-î Sina, gerçekten dedoğru söylemiş. İnsan eğer bir şeyi görmek ya da kabul etmek istemiyorsa mutlaka kendince geçerli bir sebepbulur. Hani ne güzel derler; "insan bir şeyi isterse bir yolunu bulur, eğer istemezse de bir bahanesini bulur" diye. Nihayetinde herkes bakıyor fakat gören ya da görmek isteyen çok az. Peki insan neden görmek ya da bilmek istemez ve çoğu zaman gerçeklerden kaçarak kendini kandırmayı yeğler? Çünkü görmek ve bilmek sorumluluk getirir.Bazen de insan kendini öyle kalıplara koyar ki; zerre kadar bunun dışına çıkamaz ve adeta her şeye at gözlüğü ile bakar. Bazen de herkesin gördüğünü görmek ve yaptığını yapmaktan başka bir çaremiz yokmuş gibi davranırız ya da buna mecbur bırakılırız. Sanırım bizi farklı düşünmekten ve farklı açıdan bakmaktan alıkoyan sürü psikolojisi!

Çünkü insan her zaman içinde bulunduğu çevre tarafından kabul görmek ister ve dışlanma korkusu yaşar. Sorgulamadan, gereken neyse ona uyulmalıdır(!) yani böyle öğrenilir. Ee ne de olsa sürüden ayrılanı kurt kapar değil mi ama? Bize öğretilen hep buydu zaten; aykırı olma, sivrilme, sorun çıkarma, sesini çıkarma! Her ne kadar yapılan yanlış da olsa bu kadar insan uyuyorsa vardır bir bildikleri ya da bilmedikleri! Öyle bile olsa sen düzeni bozmamalısın. Hal böyle olunca da görmedim duymadım bilmiyorum demeyi yeğleyen hatta bunu bir yaşam tarzı haline getiren insanlar olduk, şey yani oldurulduk! O zaman sözün bittiği yerdeAtakan Korkmaz'ın da dediği gibi; "Anlamak istemeyene yeter mi lisan? Bir de halinden memnunsa insan!"

Sağlıcakla ve farkındalıkla kalın.