Hava Durumu

Sağlam köprüleri olmalı insanın

Yazının Giriş Tarihi: 26.06.2019 07:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.06.2019 07:07

Dil, insana Allah'ın bahşetmiş olduğu en büyük nimetlerden biridir.

Dile hakim olarak onu etkili biçimde kullanmak, kullanabilmek ancak ilimle mümkündür.

Dille ilgisini ister kişisel ister toplumsal düzeyde olsun anlamlı tutabilmelidir insan. Onu en güzel şekilde kullanabilmeli,kişiliğiyle, kimliğiyle, yaşadığı toplumla, dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili dil üzerinden anlamlandırmalar yapabilmelidir.

"Sağlam köprüleri olmalı insanın" cümlesiyle bir kimlik yansımasının dışa vurumu ortaya konmaktadır.

Köprü, iki yakayı, iki parçayı birbirine bağlayan şeyin adıdır. Kimi zaman ahşap malzemeden yapılmış, kimi zaman betondan, kimi zaman da sağlam halatlardan yapılmış olabilir köprüler. Her halükârda köprü, en yalın anlamıyla iki yakayı, iki parçayı, birbirinden uzakta olanı, birbirine eklemlenmesi gerekenleri birbirine bağlayan şeydir.

Mecazi olarak kullanıldığında köprü kelimesi dünle bugünü, geçmişle geleceği, madde ile mânâyı, ruhla bedeni, varlıkla yokluğu, acıyla sevinci... Birçok şeyi birbirine eklemenizi, bağlamanızı, bir araya getirmenizi de sağlayan bir kelimedir.

Dünden habersiz bireyler, dünden kopuk yaşayan toplumlar bugünleri ve yarınları arasında köprüleri olmayan bireyler ve toplumlardır. Bir mânâ dünyası üzere yaşamaktan uzaklaşıp, anlık tanımlamaların belirlediği bir dünyada yaşamaya başlamışlardır artık onlar.

Dünle, geçmişle, mâna ile, ruhla köprüleri olmayan; dünleri belirsiz ve anlamsız kılınmış bireyler ve toplumlar bugünü anlık tanımlamaların, anlık nitelendirmelerin belirlediği sınırlara mahkûm olarak yaşarlar.

Hayatı kopuk kopuk yaşamak köprüleri olmayan insanların eylemidir.

Sağlam köprüleri olmalı insanın ki, bugününü ve yarınını anlamlandıran hayatları yaşayabilsin. İnsanın köprülerinin sağlam olması dünle bugünü, geçmişle geleceği, maddeyle mânâyı, ruhla bedeni, acıyla sevinci, varlıkla yokluğu birbirine bağladığı, bağlayabildiği, bağlayabileceği için insanlar vetoplumlar için köprüler kurmak bir sürekliliğin ifadesidir.

Hayatlarında köprüler olmayan insanların, toplumların yaşama biçimleri kopuk kopuk olacaktır. Saksı bitkisi gibi isteyen istediği zaman bir yerden bir başka yere, bir topraktan bir başka toprağa alıp götürecektir.

Ruhunu maddesiyle birleştirmeyen, acıyla sevinci birlikte yaşamayan, geçmişle bugünü anlamlandırmayan, ruhla bedeni birbirinden uzaklaştıran her eylem köprüleri yıkmaktır. Köprüsüzlük köksüzlüktür.

İnsanlar ve toplumlar hangi çağın, hangi dönemin içinde yaşarsa yaşasın; modern insan, postmodern insan, dijitale bağımlı insan, yapay zekâya bağımlı insan köprüleri yıktığı sürece köksüzleşecektir. Köksüzlük köprüsüzlüğün sonucu olarak insanları ve toplumları başka hayat biçimlerinin sınırlarında gezmeye, yaşamaya, hissetmeye, davranmaya mecbur bırakacaktır.

Anadolu coğrafyasında, bırakınız sadece bu ülkede yaşayan insanların geçmişlerine bağlanmış köprüleri diri tutma mücadelesini, tüm insanlığın geçmişve gelecek, ruh ve beden, zenginlik ve yoksulluk arasındaki köprüleri sağlam tutmanın, diri tutmanın mücadelesi verilmiştir her zaman.

Bu mücadele dün olduğu gibi bugün de, yarın da devam edecektir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.