Hava Durumu

İletişim mi dediniz?..

Yazının Giriş Tarihi: 12.12.2018 08:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.12.2018 08:17

Çoğu zaman her şey bir harfe takılıp kalır iletişim dediğinizde.

Evet. Gerçekten bir harfe odaklanır, o harfle birlikte bir anlam değişikliği, bir eylem değişikliği olur iletişim dediğinizde.

Ş harfi. Okunduğu şekliyle şe harfi.

Güzel Türkçemizin dilbilgisi kuralları içerisinde işteşlik, karşılıklı yapılma durumu ifade eden ş harfi iletişim kelimesinde bu işlevi üstlenmiştir. Bu işlev tam da iletişim kelimesinin bağlamına ve anlamına uygun olarak gerçekleşmektedir.

Bilindiği üzere Türkçedeki işteş fiiller, bir eylemin karşılıklı yapıldığını, birlikte yapıldığını anlatırlar; gülmek gülüşmek, bakmak bakışmak, kucaklamak kucaklaşmakörneklerinde ve daha birçok örnekte olduğu gibi. İletişim kelimesi de ş harfiyle bir eylemin karşılıklı olarak yapıldığını; daha doğru bir ifadeyle iletişim eyleminin, karşılıklı yapılması gereken bir eylem olduğunu ifade eder.

O halde ş harfinin olmadığı bir eylem iletişim değil iletim eylemidir. Yani tek taraflı, buyurgan, emredici, yapılması karşı taraftan beklenen ve muhatabını dikkate almayan bir ifade biçimidir iletim. Nitekim iletmek ve bu eylemden türeyen iletim,kelime anlamı itibariyle de iletmek, karşı tarafa ulaştırmak, varmasını, hedefe ulaşmasını sağlamak anlamlarında kullanılmaktadır. Demek ki iletim tek taraflı yapılan ve işteşlik, karşılıklı olma, birlikte yapılma durumunu göstermeyen bir eylemdir.

Eğer bir eylem, birlikte yapılma, işteş olma, karşılıklı yapılma durumu barındırmazsa; ya da bir başka ifadeyle, yapılan eylem, söylenen söz, ulaştırılan mesaj muhatabını dikkate almadan, ondan bir geri dönüş beklemeksizin sadece sözle, söylemeyle, anlatmayla, emretmeyle, buyurmayla, açıklamayla yapılırsa, bu bir iletim eylemi olur; iletişimle ilgisi olmaz.

İletişim kelimesi/eylemi içerisinde bulunan ş harfi karşılıklı olma, birlikte yapılma, muhatabını dikkate almayı gerektirir. Yani konuşurken, söz söylerken, emrederken, anlatırken, buyururken, açıklarken mutlaka ama mutlaka muhatabımızın geri bildirimini dikkate almamız gerekir. Söylediğimiz sözün, yaptığımız açıklamanın, verdiğimiz emrin havada kalmaması, hangi sonuca ulaştığının ve hangi eylemin gerçekleştiğinin bir geri bildirimle anlaşılması, görülmesi, kısaca muhatabımızın bize karşı hangi geri bildirimde bulunduğunun dikkate alınması gerekir.

İletişim dediğimiz şey tam da budur işte!.. Aksi takdirde muhatabını dikkate almayan, kendi çalar kendi söyler durumuna düştüğümüz ve konuştuğumuzun, söylediğimizin, emrettiğimizin ne tür bir etki uyandırdığını, hangi sonuca ulaştığını dikkate almayan her çaba, her söz, her eylem inanın beyhude olacaktır. Bu nedenle karşılıklı olarak yapılması gereken iletişim eylemi aynı zamanda bir geri bildirimle, "hangi sonuca ulaştık ve hangi neticeyi elde ettik?" sorularıyla daha anlamlı, daha başarılı olacaktır.

İletişim eylemini iletim olmaktan çıkarıp birbirimizi dinlemeyi, iletişim eyleminde bulunanların tek taraflı değil karşılıklı ve birlikte bir eylem gerçekleştirmesi gerektirdiğini unutmayalım.

Eğer "söylüyorum söylüyorum anlamıyor!", "Beni hiç dinlemiyor!", "Söylediklerim hep havada kalıyor!" türünden sızlanmalarda bulunuyorsak bilin ki, biz de karşımızdakini dinlemediğimiz için bu sızlanmalarda bulunuyoruzdur. Muhatabını dikkate almayan her eylem iletişim eylemi olmaktan daha çok bir iletim eylemi olacaktır. İletim eylemi de sonuca ulaşma, beklediği karşılığı alma ve amacına ulaşma açısından beklenenleri sağlamayacaktır.

Birbirimizi dinlemeden, anlamadan ve söylediğimizin karşı tarafça nasıl anlaşıldığını görmeden, bilmeden nasıl anlaşabiliriz ki?

Kalın sağlıcakla!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.