Göstergeleri okumak ya da 'İslamofobi'nin silahlı gerçekliği

Yeni Zelanda'da bir teröristin Cuma namazı kılmak için camide bulunanlara karşı yaptığı canice saldırının, Yeni Zelanda, Türkiye ve birkaç ülke hariç, dünya kamuoyunda çok büyük bir infiale yol açmadığını düşünüyorum. Ocak 2015'de Paris'te Charlie Hebdo dergisinin binasına yapılan saldırı sonrası dünya neredeyse ayağa kalkmış, birçok devlet başkanı Fransa'yla dayanışma adına Paris'te terör karşıtı yürüyüş gerçekleştirmişti.

Bugün,"bu yürüyüş teröre karşı verilmiş güzel bir cevaptı" diyebilmeyi çok isterdim eğer terör eylemleri arasında ayrım yapılmamış olsaydı!..

Ölenin ve öldürenin kim olduğundan hareketle teröre bakış en az terör eylemi kadar tehlikeli bir bakıştır.

Terör ne adına ve kim tarafından yapılırsa yapılsın; eylemi yapanlar kendilerini hangi gerekçeye dayandırırsa dayandırsın, sonunda masumların öldüğü, çocukların öldüğü, ibadethanelerin tarandığı bir eylemin makul bir gerekçesinden bahsedilemez.

Paris'te terör karşıtlığında bir araya gelenlerin ibadet etmek için camide bir araya gelenlere karşı yapılan saldırıyı kınamalarla geçiştirmeleri kabul edilebilir bir durum değildir.

Göstergeler ve İslamofobik Bilginin (!) Silahı

Oldukça bilgili (!) bir kişiliğe sahip olduğu bize gösterilen teröristin silahının üzerindeki yazılardan eylemi gerçekleştirirken dinlediği müziğe kadar birçok şey özenle seçilmiş göstergelerden oluşuyordu.

Hemen her birinin tarihsel bir gerçekliğe göndermede bulunduğu göstergeler, anlam bütünlüğü içerisinde tek bir şey söylüyordu.

İslâm'a ve Müslümanlara hayat hakkı yok!..

Tabi gösterge okumayı bilenler, doğal göstergeler dışında, göstergelerin hiçbir zaman gerçekliğin birebir aynısı olmadığını da bilirler. Gösterge sadece çağrıştırır, bir anlam hatırlatması, bir göndermede bulunur. Oysa gerçeklik her zaman kendiliğindendir ve olduğu gibidir. Siz onu değiştirmediğiniz sürece...

Teröristin eline tutuşturulan silaha akademik bir boyut kazandırırcasına yazılan tarihsel bilgiler ve göndermeler, ne yapılan canice terör saldırısını ne de babasına sarılıp başında bekleyen küçük çocuğun gerçekliğini yok edemez.

Terör eylemiyle bize gösterilmeye çalışılan İslam düşmanlığı, saldırıyla birlikte teröriste özenle kullandırılan göstergelerle anlatılsa da;bu eyleme karşı dünya kamuoyunun, özellikle de Batı medyası ve kamuoyunun beklenen duyarlılıkta tepki vermemesi de biz Müslümanlar için oldukça anlamlı bir göstergedir.

Bu göstergeye Müslümanlar olarak bizim yüklediğimiz anlam da; demokrasi, özgürlük, insan hakları, eşitlik, barış, terör, vb. kavramların bazıları için daha farklı olduğu gerçeğidir. Tıpkı Irak'a özgürlük ve demokrasi getirmek (!) için binlerce insanı öldürenlerin barış ve demokrasi anlayışı gibi...

Bir gösterge olarak bu eylemi bizim için önemli kılan, bizim unuttuğumuz tarihi gerçekliklerin başkalarınca asla unutulmadığı gerçeğidir.

Yeni Zelanda saldırısındaki göstergeler bize bunu çok açık bir dille anlatmaktadır.

Kalın sağlıcakla!