Hava Durumu

Bayramı hak etmek!..

Yazının Giriş Tarihi: 05.06.2019 06:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.06.2019 06:54

Bir terbiye, bir eğitim yöntemidir ödüllendirmek.

Ödülün büyüklüğü ödülü gerektiren eylemin büyüklüğüyle orantılıdır. Eğer ödül sahibi yüce yaratıcı ise ödülün büyüklüğünü konuşmak yersizdir.

Bayram, ödülün gereğini yerine getirenlerin dünyalık mükafatıdır. Bu mükafatı hak etmek, sadece Allah emrettiği için bir ay boyunca gündüzleri yemeden içmeden uzak durmak ve oruç olabilmenin şartlarını yerine getirebilmekle mümkündür.

"Ne yani oruç tutmayan, Allah'ın emrinin gereğini yapmayan bayram etmesin mi? Bunu mu demek istiyorsun?" sorusu, ilgisi olanların cevaplandırmasını gerektirir. İsteyen istediği bayramı yapma hakkına sahiptir. Dileriz ve ümit ederiz ki bayram yapan herkes onu hak eder.

Ramazan bayramı oruç tutanların bir aylık oruçlarının dünyalık mükâfatı olarak müminlere lütfedilmiş bir bayramdır.

Oruç tutan bir Müslüman için Ramazan, yıllık arınma, tövbe, teslimiyet, göz ve gönülle yakîn olabilme, hissedebilme, coşabilme, ağlama, hüzünlenme ayı; kısaca iman sahibi bir kul için Allah'ın "ol!", "yap!", "yapma!" dediklerinin bir muhasebesinin yapıldığı aydır.

Düşünebiliyor musunuz?

"İnandık iman ettik" deyip yüceliği karşısında acziyetinizin farkına vararak kul olma bilinciyle, tüm ömrünüz boyunca "iyi insan, iyi kul, iyi Müslüman" olabilmenin çabasıyla yaşıyorsunuz. İmanınızın gereğini yerine getirmenin mücadelesini veriyorsunuz.

Ve bu çabalar içerisinde bir ayınızı da daha yoğun, daha bilinçli, daha farkında olarak yaşamaya, hissetmeye, paylaşmaya, tefekküre, tezekküre, tövbeye ayırıyorsunuz. Aç kalarak, susuz kalarak, sadaka ve zekâta, fakirin fukaranın hakkına riayet etmenin mutluluğuna erişerek yaşıyorsunuz bir ayınızı.

Oysa kul bilir ki bütün bunlar insanın tüm ömrü boyunca dikkat etmesi gereken davranışlardır.

Kul hakkı yememek, fakir fukarayı her zaman gözetmek, tövbe istiğfarı her an yapmak... Bütün bunlar Ramazan ayıyla birlikte yıllık bilançonun yapılıp hesabın sağlam tutulmasına, kâr zarar dengesinin sıkı sıkıya gözetilmesine imkân tanır.

Bu yüzden Ramazan derlenip toparlanma, eksikleri tamamlama, fazlalıkları (varsa şayet) daha da artırabilme ayıdır.

Ve tabî ki ödülü de bu dünya için bir bayram, bir sevinç, bir mutluluğu bütün ümmetçe paylaşma günüdür.

Ama asıl mükafâtı ödülün sahibi Yüce Allah, sahih kaynaklarda yer aldığı şekliyle bize şöyle hatırlatıyor: "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim."

Ne mutlu oruçlarıyla bayramı hak edenlere!

Ne mutlu oruçlarıyla Allah'ın vereceği mükâfatı hak edenlere!

Ümmetin birliği ve dirliğine, milletimizin huzur ve refahına vesile olacak nice bayramlara erişmemiz dileğiyle sözü Alvarlı Efe hazretlerine bırakalım:

Can bula cananını, bayram o bayram ola

Kul bula sultanını, bayram o bayram ola

Hüzn-ü keder def ola, dilde hicap ref ola

Cümle günah afola, bayram o bayram ola

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.