Şampiyon olduk, büyük camia olamadık!

Şampiyon olduk!

Destan yazdık!

'Devler Arenası'nda boy gösterdik.

Hatta çoğu zaman saha içerisinde oynadığımız muhteşem futbolla herkes tarafından parmakla gösterilen takım olduk.

Lakin!

Biz bir türlü büyük camia olamadık.

Bunu başaramadık!

Kenetlenme, üzerine koyma, birlikte hareket etme konusunda sürekli sınıfta kaldık.

Sonuç?

Dibi gördük!

Kendi hırs, ihtiras, tatmin ve büyük egolarımız yüzünden şampiyonu gömdük. Üzerine defalarca kez kürek attık.

Böyle devam edersek bugün oynadığımız ligi bile mumla ararız.

Farkında mısınız?

Kanepede tepiniyor, sosyal medyadan dişliyor, 'Divan Kurulu'nda birbirimizi yiyoruz!

Kongrede çıkan Başkan adaylarının arkasından sövüyoruz!

Kentin zenginlerini camiadan hızla uzaklaştırıyoruz!

Eee?!

Peki, bu camia nasıl ayakta kalacak!

Ya da bu değirmenin suyu nasıl dönecek?

Bunu hiç düşündünüz mü?

Başkan Mesut Mestan son iki aydır kapı kapı para arıyor. Açtığı telefonlar, dolaştığı kapılar yüzüne kapanıyor.

Keza camianın eski koltuk sahipleri Ali Ay, Recep Bölükbaşı, Erkan Körüstan içinde durum pek farklı değildi.

Neden?

Çünkü, bu şehirde herkes her şeyi çok iyi bildiğini sanıyor. Sanki 3 milyonluk kentte herkes gazeteci, herkes Başkan, herkes yönetici, herkes teknik adam, herkes profesyonel futbolcu!

Dedim ya;

Herkes her şeyi çok iyi bildiğini sanıyor!

Sadece sanıyor işte!

Yaşanan süreçte zararı kim görüyor?

Tabi ki Bursaspor!

Zaten gelinen durum, camianın içersinde bulunduğu konum her şeyi gözler önüne seriyor. Fotoğrafın büyük halini özetliyor.

Elbette ki eleştiri olacak, hata ve yanlışlara tepki konulacak.

Fakat!

Bunun dozu, yapıcı ayarı olmalı!

Unutulmasın ki;

Herkes gider, arma baki kalır.

Bizler armamıza sahip çıkalım ve kentin en değerli markasına toz kondurmayalım.

Gerisi mi?

Gerisi inanın teferruat.