Dünya artık daha hızlı dönüyor!

Futbolda 2018-2019 sezonu üçüncü haftasına giriyor.

Kabul etmek gerekirse, bu sezona fair-play anlamında iyi başladık.

Artık, eskisi kadar hakem hataları, kavgalar, atışmalar gündeme gelmiyor.

Bu sakin ortamı sağlayan en büyük etken ise kuşkusuz  VAR (Video Hakem Sistemi)

Malum artık tartışmalı pozisyonlar ekrandan tekrar izlenip hakem tarafından karar değiştirilebiliyor.

Gerçi Fenerbahçe-Bursaspor maçında VAR'a rağmen kritik hatalara imza atıldı ama onu da sezonun ilk haftasının azizliğine verelim.

Aslında...

VAR bize teknolojinin gereken yerlerde kullanıldığında ne kadar faydalı bir şey olduğunu gösteriyor.

Son dönemlerde gırtlağımıza kadar teknolojik aletlere battığımız malum.

Yeni jenerasyon ise onlarsız bir hayat düşünemiyor.

Fakat bu olguyu, Batı ve Uzak Doğu'nun gelişmiş ülkeleri gibi kendi yararımıza kullandığımızı söylemek mümkün değil.

Biz henüz işin 'sosyalleşem' boyutundayız.

12 Nisan 1993 tarihinden bu yana ülkemizde internet kullanılmaktadır.

Peki neden bu alanda bizim önemli bir gelişmemiz yok?

Türkiye'den neden yetenekli yazılımcılar çıkmıyor?

Veya internete yeni bir soluk getiren fikirler neden bizden çıkmıyor?

Yoksa yeni bir İbrahim Müteferrika mı bekliyoruz?

Kabul etmek gerekirse, biz maalesef kitle iletişim araçlarındaki (Telefon, radyo, bilgisayar, televizyon vb...)gelişmelerin hep kötü taraflarını sevdik.

Halbuki...

Bu teknoloji merakımızı biraz da yeniliğe, gelişime ve üretime yönelik kullansaydık bugün çok daha farklı yerlerde olurduk.

Çünkü...

Teknolojik başarılar karşılığını çok kısa sürede ve hayal edemeyeceğiniz şekilde veriyor!

Örnek Türkiye'nin bu alandaki en büyük başarılarından birine imza atan yemeksepeti.com

Dünyanın en büyük yemek siparişi platformunu kuran Bursalı girişimci Nevzat Aydın, yemeksepeti'ni tam 589 milyon dolara Alman şirketi Delivery Hero'ya satmayı başarddı.

Ve bu yatırımı sadece 8 yılda kurdu!

Yani...

Teknolojiyi çok daha yaratıcı bir şekilde kullanmamız gerekiyor.

Bu noktada Milli eğitim Bakanlığı'na da çok iş düşüyor.

Öyle müfredata sıkışmış bilgisayar dersleriyle olmadığını görüyor.

Asıl yapılması gereken, gençlerin ufuklarının açılması ve geleceğe dair planlar kurmalarının sağlanması.

Artık dünya daha hızlı dönüyor, ve biz bu hıza ayak uydurmalıyız.

Gençlerimizde bu potansiyel var, sadece ABD'nin dayattığı sosyal medya tuzağından onların kurtarmamız gerek...