Hava Durumu

Yaşlanıyorum ve değişiyorum

Yazının Giriş Tarihi: 05.12.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.12.2022 13:18


Bu hafta ne olduysa kendimle ilgili bir şeyler fark ettim. Eskiden yapmadığım veya sevmediğim şeyleri yaptığımı ve bazı şeyleri sevmeye başladığımı anladım. Kendi kendime bile ilginç geldi. Bu hayatta bazı şeyleri yani insanların bazı alışkanlık dediği şeyleri abartı bulurum bulmuşumdur hep. Azıcık işi şova dökerler gibi gelir bana hafif çaktırmadan bir gülme gelir sonra arkasından. Yani ne bileyim bende yok ya garipserim, garipserdim daha doğrusu.

Ben bu yaşıma kadar ne çay meraklısı ne kahve meraklısı biri olmuşumdur. En sevdiğin içecek ne derseniz su derdim ve hala da öyle derim. Şöyle ayılıp bayıldığım bir içecek türü yok hakikaten suya bayılırım bir ezelden beri çok içermişim hala da çok içerim suyu.
Çay tiryakiliği çok garip gelmezdi bana da şu kahve tiryakiliğini bir türlü hiç kanıksamadım ben ya. Hele şundan çok değil geçen seneye kadar falan helalde nasıl içiyorsunuz şunu Allah aşkına hadi hatır için bir fincana eyvallah da gerisi artık şov bence demişliğim çok.

Üstten bakmışlığım yakınlarıma, nazımın geçeceğini bildiğim sevdiklerime saçmalıyorsunuz o kadar da değil demişliğim çok olmuştur. Hala abartı bulurum evet ama bende de değişiklikler yok değil. Şaşkınım bu konuda. Kahve sevmeyen ben illa günde  bir fincan kahve içme gereği isteği mecburiyeti hissediyorum. Ağrılarımı yorgunluğumu halsizliğimi alıyor gibime geliyor. Az da olsa kendime getiriyor gibi hissediyorum.
Bunu fark edip tebessümle laf arasında ablama dedim gülerek  "yaşlanıyorsun artık ondan" dedi.

Aaa sonra bende şimşekler çaktı evet bende değişiklikler var. Ben çay sevmezdim en fazla bir bardak hatır için içerdim şimdi çay arıyorum ben. Kahve hiç sevmezdim şimdi kahve içesim geliyor bir bardak sadece ama olsun sonuçta yine içesim geliyor. Eskiden kokusunu sever ama içenlere şaşardım. Ben et sevmezdim şimdi yiyorum aşırı aşırı olmasa da yiyor muyum yiyorum. Güllaç sevmezdim şimdi bayılıyorum her gün yesem bıkmam öyle bir sevgi. Brokoli hiç sevmezdim, enginar, kereviz bunları annem zorla tıkardı ağzımıza şifa diye. Patatesle bir pişirir patates yemeği diye kakalamaya çalışırdı. Anlayana kadar üç beş girerdi mideye kăr mı kărdı annem için.

Şimdi kerevizi zevkle yapıyorum portakallı mandalinalısına bayılıyorum. Enginarın da lokanta usulü olanını siler süpürürüm. Pekmez, helva yiyemez ağır gelirdi. Hala yiyemediğim şeyler az değil ama çok şeye alıştığımı fark ettim bir anda. Tüm bunları anlamam bir anda oldu. Kendi içimde kahveyi sorgularken buldum da buldum bir şeyler. Hakikaten yaşlanıyorum.

Başka bir açıklaması yok tüm bunların. Artık vücudum ve beynim eskisi kadar genç ve dinç değil ek takviyeye ihtiyaç duyuyor. En birinci masum ağrı kesici sakinleştirici olarak da kahveyi görüyor. Ve insan ister istemez alışıveriyor.

Hala fazlasını şov olarak görüyorum orası ayrı. Evet bende sevmeye başladım ufaktan ama hala çok abartıldığını düşünüyorum. Bir basamak olarak görüldüğünü düşünüyorum. Kim becerdiyse bilmiyorum ama çok iyi pazarladı bu durumu kahve sevenler ve sevmeyenler diye ikiye ayıracak kadar insanları. Kahve seversen bir level üste çıkıyorsun sanki öyle bir his insanlarda. Bu kafayla da herkes kahve tiryakiliği konusunda birbiriyle yarışıyor.
Maşallah her ev birer kahve dükkanına döndü. Çeşit çeşit kahve makineleri, farklı farklı kahve seçenekleri... Az buz şeylerde de değil tüm bunlar baya büyük meblalar yani makineleri de kahveleri de. Ama maşallah dedim ya neredeyse artık olmayan ev yok. Yakında ayıp kaçacak o raddeye geleceğiz. Tabi, şuan kahve sevmemek büyük ayıp, sakın bir yerde söylemeyin küçümseyen bakışlara maruz kalırsınız mazallah. Ben artık yavaş yavaş azıcık ucundan seven tarafa doğru geçtim galiba. Ama dozunda... 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.