Hava Durumu

Ya şimdi?

Yazının Giriş Tarihi: 02.09.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.09.2020 06:30

Güvensizlik dört bir yanımızı sardı. Zehirli bir sarmaşık gibi yavaş yavaş yok edecek hepimizi. Anlamadan. Tüm dünya belki de bundan yok olacak.

Her şeyin başı güvenken, ne sevgi ne saygı ne aşk ne meşk  olmaz iken biz bu aralar her şeyi güvensizlik üzerine kurmaya çalışıyoruz sanki.

Olmuyor da haliyle. Temel yok ki nasıl sağlam dursun.

Kimisi anasına babasına bile güvenmez. Kimisi kardeşine kimisi seviyorum dediği insana...

Peki böyle nasıl aile olunur, bir olunur, toplum olunur.

Neyin üzerine kuracağız ilişkilerimizi. Çıkarlar üzerine mi mesela?

Çok kirlendi dünya çok.

Babası kredi kartını vermiyor diye polisi arayıp tacize uğradığını söyleyen ergen mi dersiniz...

İstediği ayakkabıyı almadı diye annesini merdivenden iteleyen mi...

Şimdi bu çocuğa bu baba nasıl güvensin, peki ya bu babaya bu toplum.

Bir ayakkabı yüzünden etmediğini bırakmayan evlat mı suçlu yoksa güveni saygıyı edebi vermeyen anne mi?

Ben çıkamıyorum işin içinden. Sadece biri değil ki suçlu, herkes suçlu. Biri yetiştiremediği için suçlu diğeri kıymet bilmediği için.

İlk taciz haberini okuyunca kanım donmuştu.

Sonradan itiraf etmiş kız, "İntikam almak istedim. O yüzden bir yalan uydurdum, babamın ceza çekmesini istedim" diye.

Peki bundan sonrası ne oldu acaba? Olur mu eskisi gibi ki. Ne büyük utançtır bu. Normalde iğrenç bir şeyken bile bir babaya nasıl yakıştırılır ki. Sonra onlar nasıl baba kız olacaklar. Peki o aralarında azda olsa kalmış olan güvende gidince ne olacak?

Bir anneyi merdivenden yuvarlarsan sana bir daha nasıl güvensin. Bunlar bir anda aklıma gelenler.

Geziniyorum internette bir haber dikkatimi çekti: "Bir halı yıkamacı halıları teslim etmesi gereken adresi bulamamış. Bir çocuğa sormuşlar, oda tarif için arabaya binmiş. Mahalleli de onları sapık sanıp çocuğu kaçırıyorlar zannedip ölesiye dövmüşler."

Sonradan ortaya çıkmış olayın aslı ama iş işten geçmiş tabi. O dayak yenmiş bir kere.

Kimsenin kimseye güveni kalmadı bırak, dinlemeye, bakmaya, anlamaya bile tahammülü kalmadı. Adamlar dertlerini bile anlatamamışlar. Ne acı değil mi?

Acınacak hallere düştük. Sonra çocukluğum geliyor aklıma da ben 2-3 yaşında tek başına sokağın başındaki bakkala gider gelirdim. Şimdi mümkün mü oğlumu salayım. Hem mahalleli göz kulak olurdu hem bakkal abi apartmanın kapısına kadar arkamızdan izlerdi. Eve girdik mi girmedik mi diye. Ne annemizde babamızda ne bizde korku vardı. Aklımıza bile gelmezdi. Ya şimdi? Nasıl yetişecek bu çocuklar?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.