Hava Durumu

Suriyeli kadın, iki küçük çocuk ve çöp

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2021 06:30

Markete gidiyorum oğlumla, komşum onun da oğlu yanında güle oynaya yürüyorlar. Biz de muhabbet ede ede yürüyoruz. Sitenin kapısından çıktık ve bir Suriyeli kadın ile iki küçük oğlunu gördüm.

Sitenin çöp konteynırını karıştırıyordu kadın. Küçücük belki de bizimkiler kadar küçük iki çocuğu da yanında bekliyordu. Hatta bizim çocuklar el salladılar onlara. Onlarda gülerek karşılık verdi. Ama ben utancımdan kafamı kaldıramadım. Şöyle göz ucuyla bile bakamadım kafamı döndüremedim.

Komşumu dinliyorum sözde ama kafa gitti bir kere.

Şöyle zaman olsa halimizden yandırırız herkesin kendince bir derdi var, bir türlü olmayan istekleri var. Benimde öyle. Birini halletsem anında alınacak başka bir şey bulabiliyorum. Bitmiyor ki.

Oysa ki ne rahatlık bizdeki. Evimiz sıcacık, başımızın üzerinde çatı, karnımız tok hem de ne tok. Artık can sıkıntısından ne yiyeceğimizi şaşırıyoruz. Üstümüz desen pek. Bir şeyim yok diyenin bile dolabı taşıyor. Her kıyafete uygun ayakkabı çanta gırla. Artık kıyafetle birlikte aksesuar niyetine telefon kılıfı bile değişiyor bu günlerde.

Ama sorsan herkes aç. Herkesin her şeye ihtiyacı var.

İşte bazıları da var ki, gerçekten aç. İki küçücük çocuğuyla bu havada çöp karıştıracak kadar aç. Hiç kafasını kaldırmadan hızlıca karıştırıyordu çöpleri. Mecbur ya başka ne yapacak yok demek ki elinde avucunda yok. Bir tek kendi olsa hiç sıkıntı değil ama söz konusu evlat olunca her şeyi yapar insan. Acaba bu kadıncağız da buralara gelmeden önce nasıl bir hayatı vardı?

Kim ister bu durumlara gelmeyi, kim ister içi yana yana, utançtan yerin dibine gire gire çöp karıştırmayı.

Ben bu yüzden kızamıyorum onlara. Kim ne derse desin başka birinin memleketinde yaşamak, oraya gitmek zorunda bırakılmak hiçbir zaman kolay değildir. Dımdızlak beş parasız aç susuz evsiz barksız kalmak kimse istemez.

Şu da bir gerçek ki ne biz Ensar olabildik ne de onlar Muhacir.

Hep kızdılar bunca zaman kuma gidiyorlarmış Türk erkeklerine diye. Ben ise en çok onları kuma alanlara kızdım.

O kadının sadece bir derdi var; çocukları aç kalmasın, kafalarını sokacak sıcak bir yerleri olsun, onlara başka bir el uzanmasın. Bir nevi kendini feda ediyor o kadın. Eğer birinin karısı olmaz ise biliyor ki daha çok el uzanacak ona ve çocuklarına. Bu ülkede düşmeye gör...

Ama onu kuma alan için aynı empatiyi kuramıyorum işte ben. Çoğunun amacı başka; keyfi, sefası. Başka zaman olsa cesaret edemeyeceği şeye sırf zordalar diye faydalanmak değil de nedir bu Allah aşkına.

İddia ediyorum ki huzursuz olmasa, rahatsız edilmeyecek olsa, çalışabilse, kafasını sokacak yer bulabilse hiçbirisi kuma gitmek şöyle dursun evlenmezdi bile.

Ama ne yazık ki oda biliyor bir erkeğin himayesi altına girmek zorunda olduğunu.

Hem de bir göçmensen, kimsesizsen, parasızsan...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.