Sen nasıl bir yersin dünya?

Nasıl ayırt edeceğiz iyi ve kötüyü. İyi ve kötü insanı.

Ne yaparsak iyi insan oluruz ne yaparsak kötü.

Veya kim kötü kim iyi?

Ve yahut kime inanacağız?

Öyle bir hale geldik ki en belirgin şeyi bile bilemez olduk. O kadar yozlaştık. Kime yardım edeceğimizi de şaşırdık. Etmesek bir suç etsek bir suç oldu.

Kimsenin alnında yazmıyor ki ne olduğu. Bir bakışta kimin ne niyeti olduğunu da anlamıyor ki insan.

Bir insanın 19 suç kaydı olması onu kötü yapmazsa iyi yapabilir mi? Kim kötü o zaman. Kötüyü neyle ölçeceğiz. Ne yaparsak tam anlamıyla kötü oluyoruz. Adam öldürmek mi sınırı?

O zaman hırsızlar kötü değil, dolandırıcılar kötü değil, yalancılar kötü değil... Gider de gider bu.

Tertemiz dünya o zaman be.

Biz boşa konuşuyoruz. Boşa hayıflanıyoruz.

Bundan sonra sokakta adam kesilse yardım edecek mi insanlar, ya benim de başım yanarsa korkusuyla. Şimdi ne olacak Kadir'e?

Güzel bir ilişkileri varmış ama o an canı dövmek istemiş, bu onu kötü insan yapmaz ama sen dövülürken yardım eden kötü öyle mi?

Birine yardım ettin el uzattın diye onun canını kurtardın diye ceza yiyorsun. Nasıl bir yersin sen dünya. Seni çözmek imkansız. Adalet aramak boş.

Konuşmak yersiz.

Görürsünüz artık herkes seyirci olacak. Kimse kimseye bir daha yardım eder mi bilinmez. Korkar olduk haklıyken haksız duruma düşmekten. İyi olalım derken kötü olmaktan. Güven kalmadı artık. Hayatını kurtarmış önemli değil minnet borcun mu varmış önemli değil. Ne önemli bu dünya da.

Bir hayatı kararmaktan kurtardı kendi hayatı karardı.

Herkesin beklediğini istediğini yaptı beklenendi o. Peki sonuç?

O kötü değildi... Güzel bir ilişkimiz vardı... Boşu boşuna öldürdün der gibi niye karıştın der gibi...

Yazık...