Hava Durumu

Özgürlük

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.05.2020 06:30

Diyorlar ki bitmeyecekmiş. Dahası da gelecekmiş. Eylül gibi falan 2. dalga bekleniyormuş. Bir daha eskisi gibi olamayacakmışız. Rahatlasak bile eskisi gibi olmayacakmış. Her şeyi baştan öğrenecekmişiz bildiğimiz ne varsa. Artık hayat bizim eskiye imrendigimiz bir hatıra gibi olacakmış. Rahat rahat gezmek, yemek, içmek, dolaşmak falan büyük lüks olacakmış. Düşünsenize, bir fincan kahve almaya korkuyorsunuz. Ya iyi dezenfekte edilmemişse ya mikrop bulaşırsa falan diye. Yaz geldi açıkta satılan  dondurma yiyemeyecegiz korktuğumuz için. Dışarıda tost alamayacağız. Bardakta mısır alamayacağız.

Hayallerim vardı, oğlumla gezip tozacaktık ilki olacaktı onun. Daha yeni yeni anlayacaktı her şeyi.

Dondurma alıp pamuk şeker alıp deniz kenarında koşup oynayacaktık. Rahat rahat dertsiz tasasız. Evet belki yine yapabiliriz ama içimizde hep bir çekimserlik, bi acaba olacak. Oraya dokunma elleme alma gitme çıkma koşma... Hep bir tetikte olma hali hep bi rahatsızlık. Daha ona varken önümüz bayram.

Ve hep beraber bir ilke şahit olacağız. Çok değişik olacak ne yapacağız bilmem. Daha şimdiden beni aldı bir düşünce. Ramazan geldi bir şey anlamadım ortası olmuş 10 günü geçmiş haberim olmamış. Ya bayram nasıl geçer. Binbir düşünce kafamda.

"İyi olacak iyi olacak olumlu düşün olumlu düşün geçecek elbet bu böyle gitmeyecek sağlık olsun da varsın ayrı kalalım ne yapalım..." kendime bunları söyleyip duruyorum her daim ama artık galiba yararı olmuyor. Çünkü içten içe çökmeye başladım hissediyorum. Ve biliyorum ki iyi güçlü görünmeye çalışan herkes böyle. Çok etkiledi bu bela bizi. Ruhsal olarak da çok bozulduk. Sanırım saymayı da bıraktım ama 45 günü geçti herhalde ve ben ailemi bir kere görebildim. Ve artık gerçekten sanki bir suyun içindeymişim kulaklarım su dolu nefesim tutulmuş hissi var bende. Uğultulu uğultulu geziniyorum. Kendimi oyalayacak ne varsa yapmaya başladım. Saksı yaptım, boyadım, çiçek ektim olmadı  eşyaların yerlerini değiştirdim. Düzeni baştan yapmaya çalışıyorum sıkıntıdan. Bazen o kadar güçsüz hissediyorum ki sadece yatıyorum yiyiyorum oturuyorum. Oğlumla oyun oynamak bile gelmiyor içimden.
Ne çok etkiliyormuş meğer bu özgür olamama  baskı altında hissetme hissi insanı. Halbuki hep evdeydim normalde de ama bu his insanı kemiriyor.


Tıkılmış hapsolmuş luk tam olarak hissettiğim.
Özgürlüğümüzü almasın mevlam elimizden.
İnsanı yavaş yavaş bitiren kemiren bir fare gibiymiş bu his...
Biz meğerse ne düşkün muşuz özgürlüğümüze...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.