Hava Durumu

Kızıyorum

Yazının Giriş Tarihi: 30.05.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.05.2020 07:30

Bu karantina sürecinde ne çok şey kıymetli oldu gözümüzde.

Ağaç, toprak, bulut, yağmur, çiçek hatta böcek, deniz, toprak kokusu, yosun kokusu ve aile akraba...

Halbuki o kadar yalnızlaşmıştık. O kadar kapatmıştık kendimizi yıllardır. Kimse kimseyi görmek istemez olmuştu. Selam vermeye bile üşenir kaçar olmuştuk.

Kimse kimseyle muhatap olmak istemez olmuştu.

Sanki herkes birbirinden bir anda bıkmış usanmış hatta tiksinir olmuştu.

Halbuki biz aile, komşuluk, akraba ilişkileri kuvvetli sayılan milletler arasındayız dünya da. Ama artık bu özelliğimizi kaybeder olmuştuk. Köşe bucak kaçıyorduk birbirimizden hatta ve hatta kendi ana ve babamızdan. Bir haller bir edalara bürünür olmuştuk. Ne bayram ne seyran kalmıştı.

Âdeta bayram da uzaklara kaçma konusunda birbirimizle yarışır olmuştuk.

Bayram da tatil modası almış başını gidiyordu.

Ne anne baba ziyareti kalmıştı ortada ne akraba komşu. İpini koparan bayram da denize, kuma, uzağa koşuyordu. Sanki bayram tatildi. Uzaklaşmak kaçmak gerekirdi. Bunu adet edinir olmuştuk. Neredeyse artık ortada bayram falan kalmayacaktı.

Köy mü? Köye gitmek mi? Oda ne? Ne kadar banal. Köy mü kalırmış bu devirde. Eskide kalmıştı bunlar yenilenmek lazımdı. Geri kafalı olmayı bırakıp ilerici olmalıydık. Yeni dünya düzeninde bunlara artık yer yoktu. Birey olmalıydın çekirdek aile olmalıydın. Kalabalıklar sıkıyordu artık.

Tek ve özgür olmak...

Ne efsane bir şeydi. Karışan yok görüşen yok ne yapıyorsun neden yapıyorsun diyen yok. Sorgulayan yok sıkılmak yok ee haliyle utanmak yok. Yok Allah yok... Daha ne olsun. Mis gibi hayat işte.

Eee ne oldu o hayata?

Birden kıymete bindi aile akraba komşu KÖY...

Bu bayram köylere kaçan kaçana. İpini koparan sıvışa bilen atmış kendini köyüne.

Neymiş hava alacakmış ailesini, akrabalarını, komşularını, taşını toprağını özlemiş. Bak sen!

Şehirlerden çok taşra doluydu bu bayram. Herkes cümbür cemaat. Eski günlerdeki gibiymiş birde...

Hangi eski günler taaaa mazide çocukluğumuzda kalan eski günlerdeki gibi.

Ne oldu döndün başa. Dolaştın dolaştın yine en başa döndün. Küçümsediğin yere. Hor gördüğün yere.

Gitmek görmek hatta duymak dahi istemediğin yere. Ayakların bir tarafına vura vura kaçtığın yere.

Kızıyorum...

Bilmem bende mi sorun? Sinir mi bırakmadı acaba bende bu süreç? Bilemem ama kızıyorum... Bilmem içimden geliyor kızmak. Yanlış mıyım acaba?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.